Dünyanın en hızlı hareket eden ve en yıkıcı depremlerini oluşturan Kuzey Anadolu fay hattının şehir merkezinin 60 km yakınından geçtiğini belirten Yılmaz, söz konusu fay hattının halen aktifliğini devam ettirdiğini dile getirdi.

Kent merkezi yerleşim planının tamamen alüvyon birimlerden yani tarım arazisi özelliği taşıyan suya doygun, gevşek, zayıf taşıma gücüne sahip zemin yapısından oluştuğunu belirten Yılmaz, “Özellikle son yıllarda imara açılan Tavukluk bölgesi Sıklık dere yatağının taşımış olduğu suya doygun gevşek zemin birimlerinden oluşmaktadır ve çoğu bina dere yatağı içerisindedir. Yine Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Stadyum, Fen Lisesi, Çevre yolu bölgesi Kapaklı ve Fitne derelerinin birleşimi ile Derinçay’a bağlanan dere yatağı üzerindedir. Şehrin gelişim yönü olan İbrahimçayırı, Çiftlikçayırı, Söğütlüevler, Kamışlıevler adı üzerinde çayır, sulak tarım arazileridir ve bu tür zemin yapılarından oluşmaktadır. İmar planlarında ise bu hususlar dikkate alınmayarak en yüksek katlı planlar bu bölgelerde işaretlenmiştir. Bu tür zayıf zeminlerde özellikle yüksek katlı binalarda, deprem anında meydana gelebilecek sıvılaşma, oturma, çökme gibi zemin davranışları oldukça büyük can ve maddi kayıplara neden olacaktır” şeklinde konuştu.

“ŞEHRİMİZ HER AN DEPREM RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA”

“Deprem öldürmez, sizin rantçı belediyeciliğiniz öldürür” diyen Yılmaz, “Elbette ki gerekli zemin iyileştirme ve yapı teknikleri kullanılarak (örneğin Kazık Temel Sistemleri, Jet Ground zemin güçlendirmesi gibi) yapılaşmaya geçilebilmesi söz konusudur ancak gerek plan notlarında, gerek İmar komisyonu kararlarında, gerekse Meclis kararlarında bu hususla ilgili herhangi bir yaptırım söz konusu değildir. Ön bahçe, yan bahçe çekme mesafeleri bile belirtilirken hayati önem taşıyan bu şartlar maalesef belirtilmemiştir. Bu bölgelerde de bina yapılacaksa yukarıda saydığımız zemin iyileştirme yöntemleri uygulanarak ancak yapılaşmaya izin verilir denilmemektedir.

Sonuç olarak şehrimizin her an deprem riskiyle karşı karşıya olması, il yerleşim planlarının tarım arazileri üzerine işaretlenmesi, taşıma gücü zayıf, gevşek, suya doygun Alüvyon zeminlerde yapılaşmaya geçilmesi ve bu yapılaşmalar için tekniğe uygun şartların şart koşulmamış olması nedeniyle; olası bir depremden ilimiz can ve mal kaybı olmak üzere oldukça büyük hasarlar alacaktır” dedi. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim