Eğitim-Sen’in Kurucu Genel Başkanı olan Yıldırım Kaya, sendikanın düzenlediği “Eğitimde Yaşanan ‘Değişim’ mi, ‘İllüzyon’ mu?” konulu panel için geldiği Çorum’da ilk olarak CHP İl Başkanlığı’nı ziyaret ederek burada bir basın toplantısı düzenledi.

CHP İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında Kaya’ya CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse, CHP İl Başkanı Hasan Eray Tüfekçi, Merkez İlçe Başkanı İsmail Kalender, CHP eski Çorum Milletvekili Feridun Ayvazoğlu, CHP İl, İlçe ve Merkez İlçe ile Kadın ve Gençlik Kolları yöneticileri eşlik etti.

Türkiye’nin yaşadığı sorunların temelinde AKP iktidarı döneminde uygulanan eksik ve yanlış politikaların yattığını söyleyen Ankara Milletvekili Kaya, Barış Pınarı Harekatı’na katılan Mehmetçiğin başarılı olacağına inandığını, bu harekatta hayatını kaybeden asker ve sivil şehitlere Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı dilediğini vurguladı.

İlimizin sorunlarına değinerek CHP iktidarında tekrar Çorum’un üretim yapar hale getirilmesi ile bu sorunları çözeceklerini söyleyerek Ortadoğu’da barışın ancak Suriye yönetimi başta olmak üzere İran ve Irak yönetimi ile iyi ilişkiler içinde olunmasına bağlı olduğunu dile getiren Kaya, özellikle çok güçlü olan Çorum yerel basınının yaşadığı sorunları iyi bildiklerini ve bu sorunların çözümü için CHP iktidarlarında çaba harcayacaklarını ifade etti.

“SAVAŞ ÖLDÜRÜR BARIŞ YAŞATIR”

Çorum’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başlayan ve CHP’nin “Kemal Kılıçdaroğlu” ismini verdiği yeni salonunun hayırlı olmasını dileyen ve daha önce bu binada bulunan siyasi partinin şu anda ülkeyi yönetemez hale geldiğini belirten Yıldırım Kaya, “Bu bina belki de CHP’nin iktidara giden yolunu açacaktır. Genç iki başkanımız var. Genç başkanlar bizi geleceğe taşıyacağından eminim. Bugün Çorum’a bir dizi ziyaret, 10 Ekim Gar Katliamında canlarını yitirenlerden Emine Ercan’ın anısına düzenlenen yemeğe ve eğitimin sorunlarını tartışacağımız bir panele katılmak için geldim. Ancak ülkemizin gündemi o kadar farklı ki ne eğitimi, ne ekonomiyi, ne sağlığı, ne de işsizliği konuşabiliyoruz. Türkiye’nin Suriye’ye başlattığı operasyon hem bizim hem de dünyanın gündemi oldu. Şehit haberleri anaların yüreklerini yakmaya, dağlamaya başladı. Analarının gözyaşlarının dinmesi, şehitlerimize Allahtan rahmet, yakınlarına da başsağlığı dilemekten başka çare bırakmayanlar utansın. Biliyorsunuz savaş öldürür barış yaşatır” dedi.

“ANKARA İLE ŞAM ARASINDA BARIŞ KÖPRÜSÜ KURULMALI”

Her devletin kendi sınırlarını koruma hakkı olduğunun altını çizerek bizim de bunun için hiçbir ülkeden izin almamıza gerek olmadığını söyleyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak ülke sınırlarımızın kevgire dönmesinin, dünya ülkelerinin teröristlerinin Türkiye’ye üzerinden Suriye’ye geçmesinin, Suriye’deki teröristlerin Türkiye’de elini kolunu sallayarak dolaşmasının, silah taşıyan TIR’ların topraklarımızdan geçerek terör örgütlerine ulaştırılmasına seyirci kalan sorumluları da görmezden gelemeyiz. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır; AKP’nin zaman kaybetmeden Suriye yönetimi ile iletişime geçmesi gerek. Ankara ile Şam arası barış köprüsünün hızla kurulması gerekiyor. Çünkü biz Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik bir hareket yapmadık. Bizim başka ülkelerin bir santim toprağında gözümüz olmaz. Başka ülkelerin de bir santim toprağımıza göz dikmesine göz yummayız, gözünü oyarız. Biz Mustafa Kemal Atatürk’ten bunu böyle öğrendik. Bunu savunuyorsak bizim muhatabımız Suriye hükümeti olmalıdır. Eğer biz Ortadoğu’ya, barışı, huzuru, kardeşliği getirmek istiyorsak bizim öncelikle ilişki içinde olmamız gereken ülkeler sınır komşularımız; İran, Irak, Suriye olmalıdır. Çok açık ve net. Ne ABD ne Rus emperyalizmi Ortadoğu’ya barışı getiremez.

Bizi sınırlarımızı korumak için emperyalist güçlerden izin almak zorunda bırakan dış politikadan bir an önce vazgeçmeliyiz. Komşu ülkelerle, “Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı’nı (OBİT) kurarak Ortadoğu’nun barışının kurulmasına öncülük etmeliyiz. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yıllardır bunu öneriyor. Ortadoğu’da bir tek ülke söyleyin bana Türkiye’nin yanında olan. Irak, İran, Suriye, Mısır, İsrail, hepsi karşımızda. Komşuları ile iyi geçinemeyenler yanlızlığa mahkum olurlar. Yanlızlıktan kurtulmanın da bir tek yolu var. Komşularımızla biraraya geleceğiz, oturacağız ve Ortadoğu’nun barışını gerçekleştireceğiz. Biz sınırlarımızı korumak için diğer ülkelerden izin alacak değiliz.

Savaşları körükleyip silah pazarlarını genişleten emperyalist ülkelerin oyununa gelememeliyiz. Suriye’de ve dünyanın dört bir yanında savaşı ateşleyip silahlarını satanlar her an kenara çekilebilirler. Ancak biz Suriye halkıyla komşuyuz, kardeşiz, dostuz; asırlar boyu koyun koyuna yaşayacağız. Bu sınırlar değişmeyecek biz birlikte yaşayacağız. Ya Suriye’den gelenler bizi yabancılaştıracak. Bunu Çorum’da da göreceksiniz bir müddet sonra. İşte AKP’nin de bunları görerek Suriye’de iç barışın olması için bir çaba içine girmesi gerek. Biz CHP olarak, “Yurtta barış dünyada barış” politikamızın Ortadoğu’da hayata geçirilmesinden yanayız. Ortadoğu’da savaşarak değil, barışarak halkların refaha ve huzura kavuşacağına inanıyoruz.

Bizim bütün bunları iyi değerlendirip dış politikamızı değiştirmemiz gerek. Biz çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz. Biz krizde olan ekonomimizi düzlüğe çıkartmak için çalışmak istiyoruz. Biz eğitim sorununu çözmek için politikalar üretmek istiyoruz, işsiz gençlerimize iş bulmak istiyoruz”

“ÇORUM TIRNAKLARI SÖKÜLMÜŞ ANADOLU KAPLANI GİBİ OLDU”

Toplantıda Çorum’a ve yaşanan sorunlara da geniş şekilde yer ayıran Yıldırım Kaya, “Çorum’da geçlerimiz işsiz. Çorumlunun elinde avucunda ne varsa haraç mezat satıldı. Daha önce çimento fabrikası özelleştirilmişti, 2018 yılında da Çorum Şeker Fabrikası satıldı. Şeker fabrikalarımızın satılması sorunlarımızı çözdü mü? Fabrikayı satarsan zam gelir. Şeker ucuzladı mı? Üretim arttı mı? İşsizlikten göç eden gençlerin derdine derman oldu mu? Bunu öngöremeyen bir siyasetçi olmaz.

Çorum ilimizin elindeki eşsiz tarihi mirası maalesef yok sayılmış. UNESCO Dünya Mirası listesine giren 18 yerden biri olan Hitit'in Başkenti Hattuşa antik kenti, şu anki adıyla Boğazkale ile Selçuklunun, Osmanlının bıraktığı tarihi miras turizm açısından yeterince değerlendirilememiş. Bu yeterince değerlendirilse Çorum ekonomisinde ciddi bir canlanma olur. AKP iktidarından önce “Anadolu Kaplanı” diye adlandırılan Çorum şimdi tırnakları sökülmüş, ekonomik gücünü kaybetmiş, göç veren illerimizden biridir.

Çorumlular artık isyan etme noktasına gelmiştir; daha birkaç ay önce “Çorum’u Yozgat’a bağlayın” diyerek tepkilerini dile getiren Çorum halkının feryadını biz duyuyoruz, ama AKP iktidarı duyuyor mu acaba? Hiçbir Çorumlu kendi ilini köyünü mahallesinin başka bir yere bağlanmasını istemez. Ama bu bir feryattır. Bu bir isyandır. Anadolu Kaplanı’nın tırnakları sökülmüş hale gelmesine Çorumlunun isyanıdır. Bunu AKP milletvekilleri duymalı. Çorum’da 1 milletvekilimiz var. Bir milletvekilimiz onların 3-4 milletvekilinin iki katı üç katı çalışma yürütüyor. Yetiyor mu, yetmiyor. Ama Çorum halkı bizi bir milletvekili ile ödüllendirdi. Çorumlu AKP’ye başka bir ödül de verdi. AKP’nin yönettiği bir Belediye ve bir Türkiye var. Eğer bu durumdan razıysanız devam edelim. Ama razı değilsek artık herkesin Türkiye ve Çorum gerçeklerini görmesi gerek.

“ÇORUM VE TÜRK MİLLETİ BU ERDOĞAN’I SEVMEDİ”

AKP ömrünü tamamlamıştır, iktidarda kaldığı her gün Türkiye için büyük bir kayıptır. Bunu hem o partiyi kuranlar hem de ülkenin insanları biliyor. O partiyi kuran 4 kişiden sadece biri kalmıştır. Diğer 3 kişi dedi ki, “Bu bizim kurduğumuz parti değil. Artık biz Türkiye’yi yönetemiyoruz. AKP kuruluş felsefesinden uzuklaştı” dedi. Kibir insanı öldürür. Saray insanı halktan uzaklaştırır. Sarayda oturanlar gecekonduda oturanların halini bilmez. Hem Çorum hem de Türkiye halkı Recep Tayyip Erdoğan’ı Keçiören’de 4+1 dairede oturduğu, yoksulun sofrasına bağdaş kurduğu için sevmişti. O 1100 odalı sarayda iftar sofrası kurup, iftar sofrasına 100 metre mesafede korumalar eşliğinde iftar açan Recep Tayyip Erdoğan’ı sevmemişlerdi. İşte bugün sosyete damadın bizi getirdiği nokta ortadadır. AKP’nin ekonomi anlayışı da bizi batağa sürükledi. Tüm bunları konuşacağız, sorunlara çözümleri birlikte üreteceğiz. Yeniden Anadolu Kaplanı Çorum olacak. Çünkü Çorum bugünün kenti değildir. Çorum bin yıllık tarihi olan bir kenttir. Çorum yeniden üretecek. Çorum’un üretmesi ile birlikte ekonomimiz yeniden ayağa kalkacak. Çorum üreticisi, çiftçisi, sanayicisi yeniden ayağa kalktığında bilin ki Anadolu yeniden ayağa kalkacaktır. Anadolu medeniyetine beşiklik eden bu kadim medeniyetin yiğit insanlarını bir kez daha kutluyorum”

Çorum basınının dimdik ayakta olduğunu dile getirdiği basın toplantısında sorunlara da değinen Kaya, “Basının çok ciddi sorunları olduğunu biliyorum. Bu sorunların çözümüne dair siyasal iktidar ne yazıkki önayak olmadı. Hem radyolar hem televizyonlar hem de günlük gazeteler feryat figan etmeye devam ediyorlar. Allah izin verirse, CHP iktidarında yerel basının sorunları ve o sorunların çözülmesine ilişkin üzerimizdeki tüm görev ve sorumluluklarla bu bilinçle onların sorunlarına da sahip çıkacağız. Onların sorunlarının çözümü de bizim dönemimizde olacaktır” şeklinde sözlerini tamamladı.

(Volkan SINAYUÇ)

Editör: TE Bilisim