Şiddet uygulanan çocuğun ve ailenin açıklamalarına bakıldığında bu olayın ilk olmadığını, başka çocuklara da şiddet uygulandığının anlaşıldığını kaydeden Gül, “Arkadaşlarına şiddet uygulayan çocuklar kendilerini ‘reis’ olarak tanımladığı ve baskı kurmaya çalıştıkları da bir diğer iddiadır. Ayrıca ailenin başka bir iddiası da bu durumun pansiyon ve okul yönetimi tarafından bilindiği halde duyarsız kalındığı ve örtbas edilmeye çalışıldığı şeklindedir. Eğer bu söylenenler doğruysa ürkütücü bir durum. Bu durumun araştırılması için İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün gerekli girişimlerde bulunduğunu biliyoruz. Yapılan soruşturma sonucu bu durumun tüm yönleriyle aydınlığa kavuşacağına ve bir görev istismarı olup olmadığının da ortaya çıkarılacağına inanıyoruz” dedi.
Cemaat yurtlarında çocukların yaşadığı taciz, istismar gibi mağduriyetlerden sonra bu olayla devlet yurtlarına emanet edilen çocukların yaşadıkları şiddetin, yıllardır eğitim sisteminde yapılan düzenlemelerin öğrencileri ne hale getirdiğinin acı tablosu olduğunu belirten Gül, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Eğitim sistemi eşitlik, adalet, saygı, sevgi ve hoşgörü gibi insani değerlerle bilimsel, laik, kamusal zemin üzerinde inşa edilmediği sürece bu yaşananları tekrar yaşamamız kaçınılmazdır. Devletin kontrolündeki bir yurtta ailelerin ‘devlet şefkatine’ emanet ettiği, iyi ve nitelikli bir eğitim alması için köyden kentten gönderdiği, ülkenin geleceği, umudumuz bu çocuklara en güzel ortamı sağlamak devletin görevidir. Bu olay aklımıza bir takım sorular getirmiştir.
Bu yurtlarda daha 14-15 yaşlarındaki çocuklar birbirlerine nasıl böyle bir şiddet uyguluyor? Ailenin, defalarca çocuğun vücudunda darp izleri olduğunu gördüklerini belirtmeleri yurt yetkililerinin hiç mi dikkatini çekmedi?
Dövülen çocuğun söylediği gibi başka küçük çocuklara da öğrenciler tarafından şiddet uygulanıyorsa bu durum yetkililerin gözünden nasıl kaçıyor? Acaba yurtta buna benzer başka olaylar da yaşanıyor mu? Sesini çıkaramayan başka mağdur çocuklar da var mı? Çorum’daki diğer yurtlarda da böyle olaylar yaşanıyor mu?
Bu şiddet yurttaki bir çeteleşme sonucu farklı olanların tek tipleştirilmesine dönük bir yapılaşma mıdır? Tüm bunların yetkililer tarafından soruşturulması ve ortaya çıkarılması hepimizin beklentisidir.
Eğitim Sen Çorum Şubesi olarak eğitimlerini sürdürebilmek için ailesinden ayrılmak zorunda kalan çocuklarımızın devlet yurtlarında sevgi, saygı, eşitlik ve barış ortamında, kişiliklerinin ve özgüvenlerinin zedelenmeden barınabilecekleri ortamı sağlamanın sosyal devletin yurttaşlarına karşı görevi olduğunu hatırlatır ve bu olayın takipçisi olacağımızı tüm kamuoyuyla paylaşırız.”
(Haber Merkezi)
