Olay, geçtiğimiz 12 Nisan ayında Çepni Mahallesi'nde meydana gelmişti. Evli ve 3 çocuk babası Recep Rıdvan Özgür, taklacı güvercin satışı yaptığı işyerinde daha önceden arkadaşı olan Murat B. tarafından tabancayla vurularak öldürülmüş, zanlı çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp cezaevine gönderilmişti.

Olayın ardından ilk kez hakim karşısına çıkan tutuklu sanık Murat B., yaptığı savunmasında, kendisi hakkında çıkan bir takım dedikodular nedeniyle silah taşımaya başladığını belirterek, “Silahımın ruhsatı yoktur, bir arkadaşımdan bana hediye kalmıştı. İnsanlar benden korkar ve bana o kelimeyi diyemezler diye silah taşımaya başlamıştım. 18 yıl önce Recep Rıdvan Özgür, benim güvercinlerimi çalmıştı, o zaman yaşı küçüktü. Ben de o zaman kendisine tokat atmıştım, yine olay günü kendisi beni telefonla arayıp çağırdı. Evdeydim ve aşağıya indim, birlikte onun dükkânına gittik, biraları ben aldım, sonra biraları içmeye başladık. Dükkânda bana ağır hakaretlerde bulundu. Recep Rıdvan Özgür, bana sen zamanında tokat atmıştın ben de sana atacağım dedi. Hakkımdaki dedikoduları kendisinin çıkardığını söyledi. Sonra ben bu lafları kaldıramadım. Bana küfürler savurdu. Sonra da bana vurdu, yüzüme bile tükürdü, ben de bu sinirle üzerimde bulunan silahı çıkardım ve ayaklarının bulunduğu yere boş alana ateş ettim, sonrasını hatırlamıyorum. Ben bu olayı kasten yapmadım, çok pişmanım, asıl kendisi benim hayatımı kararttı, ben emekli olup köyüme yerleşecektim, gerçekten çok pişmanım” dedi.

Daha sonra söz alan Recep Rıdvan Özgür’ün eşi Esra Özgür ise “Olay tarihinde eşim ve üç çocuğumla evdeydik, o gece eşimin telefonu çaldı, arayan bu kişiydi, zaten eşimle de çok samimiydi. Eşimle devamlı kuş muhabbeti yaparlardı. Eşim telefonu kapattı ve kuş bakmaya gideceklerini söyledi. Sonra evden çıktı, ben eşimi çok iyi tanırım, her hangi bir kimseyle husumeti yâda kavga etmesi söz konusu değildir. Hatta eşim bu kişiye sürekli ağabey derdi. Bu kişinin bahsettiği ve dile getirilen dedikoduyu ilk kez burada duydum. Eğer böyle bir şey olmuş olsa zaten eşim bana söylerdi. Ben bu kişiden hem kendim hem de yaşı küçük üç çocuğum adına şikâyetçiyim. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” dedi.

Mahkemeye tutuklu sanığın eşi Hacer B., tanık sıfatıyla dinlenmesi istendi. Ancak, genç kadın şahitlik yapmak istemediğini söyledi.

Mahkeme heyeti Murat B’nin cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığına dair rapor alınmasına karar verirken duruşma ileri bir tarihe ertelendi. (Yusuf ÇINAR)

Editör: TE Bilisim