Su ve su kaynaklarını muhafaza eden bilinçli sulama yapan ve suyu bilinçli kullanan toplumların dünyadaki gıda ve tarımda yerini sağlamlaştırdığını kaydeden ZMO İl Temsilcisi Gül, tarımda sulamanın bitkinin ihtiyaç duyduğu ve yağışlarla karşılanamayan suyun toprakta bitkinin kök bölgesine gereken miktar ve zamanda verilmesi anlamına geldiğini söyledi. Gül, ülkede birçok ilin kurak ve yarı kurak iklim kuşağında yer aldığını, bu kurak tarım alanlarında bitkilerin yetişme döneminde doğal yağışların yetersiz olması durumunda yüksek verim ve kalite için en uygun yöntemle tarımsal sulama yapılması gerektiğini belirterek, bu illerden birisinin de Çorum olduğunun altını çizdi.

Her hangi bir kişi, kurum ve kuruluşlar ile polemiğe girmek adına bu açıklamayı yapmadığını, gayesinin bağcıyı döğmek değil, üzüm yemek olduğunu kaydeden Gül, açıklamasında şunları dile getirdi:

“Son zamanlarda Kızılırmak vadisinde bulunup çeltik ekimi yapan Laçin, Dodurga, Osmancık ve Kargı ilçelerindeki çiftçilerin su sıkıntısı gündemi sezon olması münasebetiyle bayağı işgal etti. Bu konuda yanıma gelen ve arayan çok kişi oldu. Problemin çözümü için emek ve mesai harcayan çok kişi oldu. Gelinen noktada eğer bir değişiklik olmazsa 2019 yılını kurtardık gibi gözüküyor. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. Kendilerine teşekkür ediyorum. Kim ki zerre kadar hizmet ederse; bu millet, elini değil ayağının altını öper.

Bilindiği üzere ilimizin 535.299 ha tarım arazisi bulunmaktadır. Bu arazilerin 208.000 ha ise sulanabilir arazidir. Yani sulama seferberliği ilan edip yatırımları tamamladığımızda ekonomik olarak ancak 208.000 ha alanı sulayabilecek imkâna kavuşmuş olacağız.

Son verilere göre 208 bin hektar alanın hali hazırda 95.619 hektar sulanabilmekte; çiftçi bu sulamayı 17.518 hektar DSİ ve 28.547 hektar Özel İdare yatırımları ile sağlanmakta, geri kalan 49.554 hektarını halk kendi imkânları ile yapmaktadır.”

“KIZILIRMAK ÜZERİNDEKİ SULAMA BENDLERİNİN TAMAMI RUHSATSIZ”

“Kısa vadede çeltikte su sıkıntısı çözüme kavuşmuş gibi gözükmesine rağmen bu mesele bu şekilde devam ettiği sürece her yıl karşımıza sorun olarak çıkacaktır. Çünkü mesele aslında göründüğünden daha karışıktır. Çiftçimiz de bunun farkında değildir.

Neden mi? Kızılırmak üzerinde bulunan sulama bentlerinin hepsi ruhsatsızdır. Tamamı çalı bendi şeklinde ve halkın kendi imkânları ile yaptığı bentlerdir. DSİ kayıtlarında bu bentler gözükmemektedir. Kayıt dışı ve ruhsatsız olduğu için su tahsisleri yoktur. Ekim yapılan çeltik alanlarını içeren proje/projelerin yapılması, var olan projelendirilenlerin ise tamamlanarak, devamında su tahsisinin yapılması gerekir.”

“HİRFANLI VE KESİKKÖPRÜ BARAJLARINDAKİ SU MİKTARI ALARM VERMEKTE”

“Söz konusu bentlerin ruhsatsız olması nedeni ile HES’lerle yapılan anlaşmada bu çerçevede yapılmış. Mesela Laçin Kuyumcu, Osmancık Güvercinlik ve Dodurga bentlerinin su aldığı kısımda anlaşma gereği Obruk HES’in hemen altındaki Pirinçli HES’in bırakması gereken su miktarı can suyu dâhil 11,78 metre3/saniyedir. Son yapılan çabalarla bu miktar 18,00 metreküp/saniye çıkarılmıştır. Bildiğim kadarı ile Hirfanlı ve Kesikköprü barajlarındaki su miktarı alarm vermektedir. Yukarıdan su gelmediği sürece ileriki günlerde Obruk Barajı’ndan su salınımı sıkıntıya girecektir. Obruk Barajı’ndaki su miktarı çiftçinin baktığı gözle baktığımızda çok gibi görünse de gerçek ne yazık ki öyle değil. Çiftinin emek ve masraf harcayarak belli bir seviyeye getirdiği ürünü biçememe tehlikesi vardır. İşin esası var olan suyu verimli ve rantabl kullanmaktır. Çiftçimiz de eski günlerdeki hoyratlığını tek etmelidir.”

“BETON KANAL İLE SU KAYIPLARI EN AZA İNDİRİLMELİ”

Bizim burada yapmamız gereken çeltik ekim alanlarını da kapsayan sulama projesini/projelerini kısa sürede hayata geçirmektir. Mevcut hali ile çeltik alanlarına su sağlayan kanallar geçmişte kıt imkânlarla halkın kendi imkânları ile yaptığı seddeli toprak yapılardır. Bu nedenle su kayıpları haddinden fazladır. Bu yapılarla sürdürülebilir bir tarım yapmak mümkün gözükmüyor.

Sağlıklı bir şekilde çalışan bentler başta olmak üzere, çeltiğin istemiş olduğu su sıcaklığı da dikkate alınarak açık beton kanal veya kapalı sistem şeklinde su kayıplarını en aza indirecek projelerin tez elden hayata geçirilmesi elzemdir.

Bu yapılarak hem 49.554 hektar halkın kendi imkanlarıyla yaptığı sulama alanı azalacak, su verimliliği ile birlikte rantabl su kullanımı sağlanmış olacaktır. Ayrıca çiftçinin harcayacağı emek ve masraf azalacak, böylece çiftçinin her ekim dönemi yaşadığı su sıkıntısı ortadan kalkarak, cebine de bir miktar para daha fazla girecektir.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim