Esnek çalışma biçimleri ve taşeron uygulamasının yaygınlaştığını, emeklilik yaşını 65’e yükselten mezarda emekliliğin yasalaştığını, Anayasa’nın emekçi aleyhine değiştirildiğini, “Özel İstihdam Büroları” kurulması ile köleliğin yasalaştığını kaydeden Çiftçi, açıklamasında şunları dile getirdi:

“AKP’nin iktidara gelince ilk icraatı, İş Yasasını değiştirmek oldu. 10 Haziran 2003 tarihinde yürürlüğe giren 4857 Sayılı İş Kanunu ile esnek çalışma biçimleri yasallık kazandı. Böylelikle kısmi süreli çalışma, çağrı üzerine çalışma, evde çalışma, işçi kiralama gibi esnek çalışma modelleri gündeme geldi. Böylece işçilerin tümüyle güvencesiz ve haklarından mahrum şekilde köle gibi kiralanmalarının önü açılmış oldu.

AKP döneminde yoğun bir özelleştirme yaşandı. 1986-2003 yılları arasında yapılan özelleştirmelerin toplam tutarı 8,2 milyar dolar civarındayken, 2003’den bugüne kadarki özelleştirmelerin tutarı 60.8 milyar dolara çıktı.

Kamu kurum ve kuruluşlarında siyaseten kadrolaşma had safhaya ulaştı.
Çalışma hayatını ilgilendiren yasal değişiklikler gerçekleştirilirken sendikaların ve meslek kuruluşlarının görüşleri alınmadı. Siyasi iktidar “Ben yaptım oldu” mantığı ile hareket etmeyi sürdürmektedir.

Emekçiler çok çalışıp, az kazanmaktadır. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) verilerine göre Türkiye, mesainin en uzun olduğu ülkeler sıralamasında ilk sırada yer alıyor. Örgüt tarafından hazırlanan rapora göre haftalık 50 saat ve üzerinde çalışanların oranı yüzde 43’ün üzerindedir. 16 yıllık AKP iktidarında çalışanların aldığı ücretler enflasyon karşısında erimiş, emekçiler hak ettikleri insan onuruna yaraşır çalışma ve yaşam koşullarına kavuşamamıştır. Merkez Bankası, 31 Ocak 2017’de açıkladığı enflasyon raporunda, reel ücretlerde önemli oranda gerileme yaşandığına dikkat çekti. Rapora göre 2017’de reel birim ücret yüzde 18 azaldı.
Emperyalist devletlerin de dayatmaları ile AKP iktidarında emekçiler adım adım köleleştirilirken, ne yazık ki, bu süreçte sendikalar etkin bir mücadele yürütememişlerdir.
Genel Sağlık-İş üzerine düşen tarihi sorumluğun bilinciyle, hukuki ve fiili meşru mücadelesini sürdürmektedir.
1 Mayıs, sadece emekçinin bayramı değil; emperyalizme, sömürüye ve yaşanan tüm hukuksuzluklara karşı örgütlenerek, birlikte cesaretle karşı durma günüdür. Her yıl olduğu gibi bu yıl da alanlardayız. 1 Mayıs’ta Piri Baba kavşağında Birleşik Kamu İş’e bağlı Eğitim İş ve Genel Sağlık İş olarak saat 12.30’da emeğimize sahip çıkmak ve taleplerimizi iletmek üzere 1 Mayıs mitingimize halkımızı davet ediyoruz.”

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim