Olay, 12 Mart 2019 tarihinde Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nun C-9 koğuşunda meydana geldi. İşlediği cinayet nedeniyle çarptırıldığı müebbet hapis cezasını çeken Ü.A., “kasten yaralama” hükümlüsü Ç.Y. ile birlikte aynı koğuşta kaldıkları “hırsızlık” suçundan hüküm giyen Fırat Tuncel'i, kişisel eşyasını çaldığı gerekçesiyle yattığı ranzada, iple boğarak öldürdü. Yapılan otopside, Tuncel’in kesici aletle boğazının da kesildiği tespit edilmişti.

KOĞUŞTAKİ CİNAYETİN İKİNCİ DURUŞMASI YAPILDI

Çorum Cumhuriyet Savcılığınca “tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek adam öldürme”, “cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetten yoksun kılma”, “yaralama ve kesten öldürmeye teşebbüs” suçlamasıyla iki hükümlü hakkında iddianame hazırladı.

Çorum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ikinci duruşması yapıldı. Tutuklu sanık Ü.A., sağlık sorunları dolayısıyla duruşmaya katılmazken, kendisine yardım ettiği öne sürülen diğer tutuklu sanık Ç.Y. ise başka bir ildeki cezaevinden SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı. Ç.Y. önceki duruşmada verdiği ifadesinin tekrarladığını belirterek, “Söyleyeceğim başka bir şey yoktur” dedi.

“CİNAYETİ, F TİPİ CEZAEVİNE GEÇMEK İÇİN İŞLEMİŞ”

Daha sonra, mahkeme heyetince önceki duruşmada tanık olarak dinlenmesi kararlaştırılan kişilerin ifadesine başvuruldu.

Çorum L Tipi Cezaevi’nde işlediği bir suçtan dolayı hükümlü bulunan L.D., öldürülen Fırat Tuncel’in zararsız bir insan olduğunu dile getirerek, “Boğazı kesilen arkadaşımız garip, kendi halinde birisiydi. ‘Ağzı var, dili yok’ misali bir insandı. Üstelik şeker hastasıydı. Koğuşta temizlik yapardı. Hırsızlık yapmaz ve kimseye de saygısızlığı olmazdı” dedi.

Ü.A.’nın cinayeti başka bir cezaevine geçmek için işlemiş olabileceğini öne süren L.D., “Cinayeti işleme nedeni ise duyduğuma göre, güya F tipi cezaevleri çok rahat oluyormuş. Ü.A. da bu cinayeti F tipi cezaevine geçmek için işlemiş.” diye konuştu.

Cinayetten kısa bir süre sonra tahliye olan eski mahkûm M.T. ise olay günü yaşadıklarını anlatarak, “Biz seslere uyanmıştık. Ü.A.’nın bir elinde meyve bıçağı diğer elinde de şiş vardı. Şoktaydı. Meğer cinayet işlemişler. Zaten Fırat şeker hastası bir insandı. İnsülin iğnelerini ben yapardım. Hırsızlığını hiç görmedim. Saygılı bir insandı” dedi.

Mahkeme heyeti, eksikliklerin gidermesi için duruşmayı erteledi.

İLK DURUŞMADAKİ İFADELERİ KAN DONDURMUŞTU

Cezaevindeki koğuş arkadaşlarını öldüren Ü.A. ile kendisine yardım ettiği öne sürülen Ç.Y.’nin ilk duruşmada verdiği ifadeler kan dondurur cinstendi.

Olayı soğukkanlılıkla anlatan Ü.A., Fırat Tunceli'i boğarak öldürdüğünü, ardından meyve bıçağıyla boğazını kestiğini söyledi. Tuncel'in kanıyla koğuşun duvarına, kendi lakabı olan “Ateş” ile Ç.Y.’nin lakabı olan “Çaki” yazdığını belirten Ü.A., “Fırat ile daha önce tartışmıştık. Başka bir arkadaşımın malzemesini çalmıştı, benim de malzememi çaldı. Bu nedenle onu öldürmeye karar verdim. O gün Fırat yatakta yatıyordu, kendisi uyanıktı, aşağıya çektim, iple kendisini boğmaya başladım. İçeriye kimse girmesin diye koğuşun kapısını bağladım. Boğduktan sonra meyve bıçağı ile kafasını kesmeye çalıştım. Kafasını vücudundan koparmaya çalışırken Ç.Y. de bana yardım etti. Cinayet sonrası da duvara isimlerimizi yazdım” dedi. (Yusuf ÇINAR)

Editör: TE Bilisim