Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin okul, derslik, öğretmen ihtiyacı ve altyapı sorunlarına rağmen 2019 yılı için 113 milyar 813 milyon TL olarak belirlendiğini kaydeden Yaşar, “Bütçeden Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan bu miktar, eğitimin temel ihtiyaçlarını karşılamaktan ve eksiklikleri gidermekten oldukça uzaktır. Yıllardır eğitime en çok pay ayırdığını iddia eden Hükümet, 2019 yılı için de sadece zorunlu harcamaları karşılayan bir bütçe hazırlamıştır” dedi.

Eğitim yatırımlarına ayrılan payın AKP’nin gerçek eğitim politikasını ortaya koyduğunu belirten Yaşar, son 16 yılda özel okullara sürekli destek verilirken, devlet okullarının ise kendi sorunları ile baş başa bırakıldığını bildirdi.

AKP’nin iktidarda olduğu diğer yıllar gibi 2018-2019 eğitim-öğretim yılında da bilimsel, laik ve çağdaş eğitimden biraz daha uzaklaşıldığının altını çizen Yaşar, “Sınav sistemlerinde ve müfredattaki değişiklikler, dernek ve vakıflarla imzalanan protokoller, derslik açıkları, kalabalık sınıflar, öğretmensiz okullar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, personel istihdam sorunları, öğrencilerin tarikat ve cemaatlerin yurtlarına mahkum edilmesi, çocukların örgün eğitim dışına itilmesi, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik gibi sorunlar maalesef bu öğretim yılına damgasını vurmuştur” ifadelerini kullandı.

“EĞİTİMDE DİNSELLEŞME ÇABALARI DEVAM EDİYOR “

10 Eylül 2018’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile MEB’e bağlı her kuruma mescit ve abdesthane açma zorunluluğu getirildiğini ifade eden Yaşar, Çok Programlı Anadolu Lisesi ve mesleki ve teknik eğitim kurumlarında karma eğitim yapılması şartının kaldırıldığını dile getirdi

Yaşar, karma eğitimi yok etmeye çalışan, okulları “haremlik-selamlık” şeklinde ayırmaya kalkan bu anlayışın; çocukları eşit haklara sahip, ülkenin geleceğinde yararlı yurttaşlar olarak eğitip yetiştirmek yerine, onları cinsel kimlikleriyle ön plana çıkardığını söyledi.

“İKİLİ EĞİTİM VE TAŞIMALI EĞİTİM SORUNU DEVAM EDİYOR”

MEB verilerine göre, 2019 sonuna kadar ikili öğretimin kaldırılması için Türkiye genelinde 57 bin 132’si temel eğitimde, 1.630’u ise ortaöğretimde olmak üzere toplam 58 bin 762 derslik yapılması gerektiğini belirten Yaşar, “Ancak MEB bütçesinden yatırımlara ayrılan pay ile bunu gerçekleştirmek mümkün görünmüyor.

Taşımalı eğitime baktığımızda, toplam 43 bin 405 okul, 12 bin 55 merkez okula taşınmaktadır. Taşınan öğrenci sayısı ise 810 bin 35’tir” dedi.

Eğitim sisteminde yıllardır yaşanan sorunların, bakan değişikliğine, büyük reformlar gerçekleştirileceği vaadiyle açıklanan vizyon belgelerine rağmen, 2018-2019 eğitim öğretim yılında da artarak devam ettiğini kaydeden Yaşar, “Eğitimde yaşanan yapısal sorunlar karşısında MEB’in somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir amacının olmadığı, eğitimde yaşanan ticarileşme, özelleştirme ve dinselleştirme uygulamalarının hız kesmeden devam edeceği görülmüştür.

Daha önce defalarca söylediğimiz gibi eğitim sisteminde yıllardır yaşanan sorunların aşılmasının, çocukların nitelikli bir eğitime ulaşabilmesini sağlamak için bugüne kadar izlenen bilimsel olmayan eğitim politikalarını tamamen değiştirmekten geçmektedir. Yaşanan karanlık tablodan çıkışın tek yolu ise eğitimin eşit, parasız, bilimsel, laik ve kamusal niteliğinin arttırılmasıdır” ifadelerini kullandı. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim