Günümüzde, savaşlar, iç çatışmalar, göçler, terör olayları ya da doğal afetler, en fazla çocukları olumsuz etkiliyor. Yoksulluğun ıstırabını en fazla çekenler de yine çocuklar. Hele de, çocuk istismarının ileri boyutlara ulaştığı ülkemizde, “Çocuk Hakları” çok daha büyük önem arzediyor. Zira, Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2019 yılında ceza mahkemelerindeki çocuğun cinsel istismarı davalarının sayısı tam 22.689’a ulaştı. Kuşkusuz bir de, adli makamlara ulaşmadan sır olarak kalan, ama nice çocuğun psikolojisini bozan, yaşamını karartan binlerce, onbinlerce olay var.

Gün geçmiyor ki, kız veya erkek çocuklarının cinsel istismarı ile ilgili “insanın kanını donduran” bir haber patlamasın…Gün geçmiyor ki, toplum vicdanı iğrenç bir istismar olayı ile kanamaya başlamasın…İlgili kamu kurumları tarafından, çocuk istismarının önüne geçilmesine ve suçluların cezalandırılmasına yönelik ciddi önlemler alınsa da, “kadına şiddet” gibi “çocuğun cinsel istismarı” da, cahilliğin, duygusuzluğun, vicdansızlığın bir ürünü olarak ne yazık ki artarak devam ediyor.

Bugün “Dünya Çocuk Hakları Günü”nde, toplumun akıl, iz’an ve vicdan sahibi tüm bireylerini, çocuklarımıza değer vermeye, onların fikren ve bedenen sağlıklı gelişimlerine katkıda bulunmaya, kamu otoritesini ise, çocukların cinsel istismarına zemin oluşturan yapılanmaların kontrol altına alınması yolunda önlemleri hayata geçirmeye çağırıyoruz. Çocuklarımızdan ise, toplumun yüzde 99’unun kendilerinin yanında olduğunu akıllarından çıkarmadan, haklarının bilincinde olarak, her türlü kötü niyetli yaklaşımı hemen büyüklerine bildirmelerini, susmamalarını, kabullenmemelerini bekliyoruz.

Editör: TE Bilisim