Faruk Cıdık yaptığı haftalık basın toplantısında, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizin her geçen gün derinleştiğine dikkat çekerek, “Ekonominin adeta damarı olan büyük firmalarımız bir bir konkordato ilan ediyor. Son olarak ise açıklanan Ekim ayı enflasyon rakamları durumun vahametini bir kere daha ortaya koydu. Enflasyon; 2003'ten bu yana ilk kez yüzde 25’i aştı.” dedi.

SP İl Başkanı Cıdık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 24 Haziran öncesi yaptığı açıklamalarda, “Başkanlık Sistemi, ülkeye istikrar getirecek” sözlerine atıfta bulunarak, “Başkanlık Sistemi’ne geçişin en sihirli kelimesi şuydu: ‘Ülkeye istikrar gelecek.’ Gerçekten de ülkeye istikrar geldi. Başkanlık Sistemi’ne geçildiği günden beri; enflasyon istikrarlı bir şekilde artıyor, her ay bir başka rekor kırıyor. Vergiler, zamlar istikrarlı bir şekilde artıyor. İşsizlik istikrarlı bir şekilde artıyor. Faiz ödemeleri katlanarak istikrarlı bir şekilde artıyor. Ancak bu istikrar, Türkiye’yi uçuruma götürür.” değerlendirmesinde bulundu.

AKP’lilerin yeni yapılan cezaevlerini “istihdama yönelik yatırım” şeklinde göstermelerinden, Sayıştay raporlarına, öğrenci burslarından İran ambargosuna kadar farklı konulara değinen Cıdık, şu görüşleri dile getirdi:

“DAMAT BERAT’A SORULARIMIZ VAR”

“Enflasyon rakamları ortadadır. Ekonomideki kötü gidişatın anlaşılması için rakamlara da ihtiyaç yoktur. Çarşıyı, pazarı dolaşmak yeterlidir. Her gün yeni bir zamla karşı karşıya kalıyoruz. Peki enflasyonla mücadele etmesi gereken iktidar ne yapıyor. Enflasyon rakamlarını düşürmek için TÜİK’te ilgili kişileri görevden alıp yerlerine kendilerine yakın isimler atıyorlar. Ülkede kriz yok diyebilmek için ilgili damat Bakan, ‘Dolar 8.00 - 8.50'dan bu noktalara geldi’ diye açıklama yapıyor. Sayın Bakan’a sormak istiyoruz: Dolar 8 lirayı gördü de bizim mi haberimiz olmadı? Ayrıca iktidar kura dikkat çekip yüksek enflasyon ve yüksek faizleri gündemden çıkarmak istiyor. Ne kadar saklamaya çalışırsanız çalışın milletin bugün canı yanıyor.”

“CEZAEVİ YAPMAYI YATIRIM SANIYORLAR”

“Son günlerde yaşadığımız bir başka trajikomik olay ise AKP Yozgat Milletvekilinin yaptığı açıklamadır. Sayın Vekil, ‘Yakın zamanda açılışını yapacağımız Yozgat Cezaevi’nin inşaat alanında incelemelerde bulunduk. 4 bin kişinin yatacağı, 2.700 personelin istihdam edileceği bacasız fabrika gibi çalışacak cezaevinin hayırlı olmasını diliyorum.’ diyor. Bacasız fabrika dedikleri; T Tipi kapalı ve açık cezaevi… Aynı Yozgat’ta, binlerce insanı ilgilendiren şeker fabrikası, Nisan ayındaki özelleştirmede satılmıştı. Yozgat Şeker Fabrikası’nı 275 milyon liraya sattılar, şimdi 110 milyon liraya Yozgat Cezaevi’ni yaptırıyorlar. Sadece Yozgat mı? Kırşehir Şeker Fabrikası’nı 330 milyon liraya satan Hükûmet, aynı Kırşehir’e KDV’si içinde 338 milyona cezaevi yaptırıyor. İşte bu iktidarın yatırım anlayışı bu… Fabrika satmayı başarı, cezaevi açmayı yatırım sanıyorlar. Sadece 2017 yılında sözleşmesi imzalanan cezaevi inşaatı sayısı tam 44! Türkiye bugün İcra Dairesi’ni tören düzenleyerek, kurdele keserek açan bir hükûmetle yönetiliyor. Daha önce de söyledik; fabrika yapmayanlar, cezaevi yapmak zorunda kalır. Çok açık ve net, bizim üretim anlayışımızla bu iktidarın üretim anlayışı arasında dağlar kadar fark var. Biz fabrika, inovasyon, yapay zekâ diyoruz. Onlar hapishane diyor! Türkiye’nin bu zihniyet ile düze çıkması ne yazık ki mümkün değildir.”

“BU MİNARE, BU KILIFA SIĞMAZ!”

“Ülkemizin bir başka gündemi ise geçtiğimiz hafta açıklanan Sayıştay Raporu’dur. Rapor’a bir göz gezdirecek olursanız birçok trajikomik meseleyi görmeniz mümkündür. 100 km’de 63 litre yakıt yakan kurum araçları, yasalara aykırı görevlendirmeler, bir belediyenin Tayland’a teknik gezi düzenlemesi, 1 metre hortuma 78 lira ödenmesi, 33 kuruşluk oyuncak topa 60 lira ödenmesi gibi Rapor’un içinde yok yok. Biz sadece şunu sormak istiyoruz: Madem bu raporlar dikkate alınmayıp denetime tabi tutulmayacak, neden yayınlanıyor? Enflasyon rakamları yayınlanıyor, ilgili kurumdaki kişiler görevden alınıyor. Sayıştay Raporu yayınlanıyor, ilgili kurumdaki Başkan Yardımcısı görevden alınıyor. Bu şekilde ne ekonomik krizle ne de yolsuzluklarla mücadele edebilirsiniz. Bu minare bu kılıfa sığmaz!”

“279 BİN GENCİMİZ, ÖĞRENİM KREDİSİNDEN DOLAYI İCRALIK”

“Bu hafta gündemde olan bir başka konu ise öğrenci burs ve kredileridir. Malumunuz olduğu üzere Sayın Cumhurbaşkanı, Gençlik Zirvesi’nde yaptığı konuşmada; ‘öğrencilerin burs konusunda ısrarcı olmamalarını, kredi almalarını ve bedavacılığa alışmamalarını’ tavsiye etti. Şimdi sormak istiyorum: Türkiye’de gelecek ayın hesabını yapan öğrenci mi bedavacılığa alışıyor yoksa, devletten ihale kovalayan yandaşlar mı? Devletten iş kovalayan partililer mi? Bankomat memurluğu yapanlar mı? Hiç işine gitmediği kadrolardan maaş alanlar mı? Bugün Türkiye’de 279 bin gencimiz öğrenim kredilerini ödeyemediği için icralık durumda. Devlet bu gençlere bedavacılığa alışmayın deme hakkına sahip değil. Eğitim ve öğretim hakkını tesis etmekle sorumludur.”

“AMERİKA’DAN DEĞİL, ALLAH’TAN KORKUN!”

Son olarak ise dış politikada yaşanan önemli gelişmelere değinmek istiyorum. Malumunuz olduğu üzere ABD İran’a karşı yaptırımlarını hayata geçirdi. Hemen belirtelim ki bu yaptırım kararı hukuksuzdur. ABD kendisini dünyanın jandarması olarak görmekten biran önce vazgeçmelidir. Türkiye başta olmak üzere İslam ülkelerinin tamamı bu kararın karşısında olduklarını en güçlü şekilde ortaya koymalıdır. Fakat ne yazık ki karar karşısında özellikle iktidar yanlısı medya Türkiye yaptırımlardan muaf tutuldu diye tabiri caizse “zil takıp oynayacak” Bu hususta iktidar sahiplerine seslenmek istiyorum. Amerika’dan değil Allah’tan korkun!”

(Recep SERBES)

Editör: TE Bilisim