Kentin ana arterine çok kısa mesafede bulunan Üçtutlar Mahallesi Emir Ahmet Sokak No:33 adresinde ikamet eden Kaynak ailesi, yaklaşık 5.5 aydır büyük bir çaresizlik içerisinde yaşama tutunma mücadelesi veriyor.

AİLENİN YAŞAMI YANGINLA ALT ÜST OLDU

Yıllar önce taşeron olarak çalıştığı işten çıkarılan baba Mustafa Kaynak, bir yandan hukuk mücadelesi ile uğraşırken, diğer yandan da Ramazan ayının son günlerinde meydana gelen talihsiz bir olay ile alt üst olan yaşamını düzeltme mücadelesi veriyor.

Takvimlerin 11 Haziran 2018 tarihini gösterdiği gece; Kaynak ailesinin bireylerinden psikolojik sorunları olduğu öne sürülen 19 yaşındaki O.K., ailesiyle birlikte yaşadığı iki katlı evin oturma odasına kendisini kilitleyip ateşe verdi.

Ve ajanslara da; “Kendini odaya kilitleyip evi ateşe verdi” diye düşen o talihsiz olay ile birlikte Kaynak ailesi için de o günden sonra sıkıntılı günlerde başlamış.

“KAPILAR YÜZÜMÜZE DUVAR OLDU”

O talihsiz olayın ardından yaşamlarının daha da zorlaştığını anlatan Mustafa Kaynak, yangında eşyalarının yandığını, eş-dost yardımı ile ayakta kalmaya çalıştıklarını, piyasaya ise 50 bin liraya yakın borçlandığını anlattı.

“BU ELBİSEDEN BAŞKA BİR ELBİSEM YOK”

Evin hanımı Fadime Kaynak ise; adeta ‘bir dokun, bir ah işit’ misali; yaşadıklarını anlatırken, sözcükler boğazında düğümleniyordu:

“Yaşama tutunabilmek için eş-dost ve yakınlarımın referansları ile evlere yarım gün temizliğe gidiyorum. Gördüğünüz gibi bir göz odada yaşamımızı sürdürmeye çalışıyoruz.

Kış gelmek üzere, üzerimde başkalarının verdiği bu elbiseden başka bir elbisem yok.

Buradan devlet yetkililerine sesleniyorum; ne olur eşime bir iş verin. Başka bir şey istemiyoruz. Çünkü hangi kapıyı çalsak, yüzümüze kapandı.

Sosyal Yardımlaşma ekmek karnesi veriyordu, kestiler. Belediye’den gıda yardımı geliyordu, o da bu ay kesilecekmiş. Şu an piyasaya 50 bin lira borçlandık, ne yapacağımız bilemiyoruz. Felçli ve yatalak annem için 100 TL yardım veriliyordu, onu da kestiler.”

“SOSYAL DAYANIŞMA 3 BİN LİRA VERMİŞ, AİLENİ AL, ÇORUM’DAN GİT”

Geçmişte yaşadığı bir olay yüzünden aldığı cezasının kalan kısmını denetimli serbestlikle tamamlamaya çalışan Mustafa Kaynak da “Tek isteğim bir iş” diyor.

Yaşadıkları talihsiz o yangın olayının ardından yaşamlarının alt üst olduğunu anlatan Mustafa Kaynak; “Aslen merkeze bağlı Kutluca (Güverselek) Köyü’ndeniz” diye başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yıllar önce yaşanan bir olay nedeniyle cezaevine düştüm. Şu an Denetimli Serbestlik kapsamında cezamın kalan kısmı için imzaya gidiyorum.

11 Haziran gecesi yaşadığımız o talihsiz yangının ardından da bizim için sıkıntılı günler başladı. Yetkililere gidip derdimizi anlatmaya çalıştıysak da, hepsi geçiştirildi.

Sosyal Yardımlaşma’ya yönlendirdiler, oradan 3 bin lira yardım geldi. Geri isterler diye harcamaya korktum. Eşim, çevreye olan borçlara vermiş.”

“BİZ BU ÜLKENİN YURTTAŞLARI DEĞİL MİYİZ?”

Derdini anlatmak için gittiği bir Vali Yardımcısı’nın, “Sosyal Yardımlaşma 3 bin lira vermiş, aileni al, Çorum’dan çek git” dediğini öne süren Mustafa Kaynak; yaşadıklarını anlattığı konuşmasına şöyle devam etti:

“Biz bu ülkenin yurttaşı değil miyiz? Hangi kapıya gittiysem, elim boş döndü, kimi nasihat etti, kimi de ‘seni arayacağız’ deyip gönderdi. Yangının ardından Belediye Başkanımızın eşi gelip, eşimle görüşmüş, o kadar. Yangında eşyalarımız yanıp kullanılmaz hale geldi. Başımızı sokacak yer istediğimizde, yanı başımızda bir evi gösterdiler. Ama gösterdikleri evin ne elektriği, ne de suyu var. Elimde avucumda yok ki, ne yapabilirim.

Devlet yetkililerinden tek isteğim; çalışıp ailemi el güne muhtaç etmeden geçindirebileceğim bir iş istiyorum.”

“GİTMEDİĞİM DEVLET KURUMU ÇALMADIĞIM KAPI KALMADI”

“Yaklaşık 5.5 aydır gitmediğim kurum, çalmadığım kapı kalmadı” diyen talihsiz yurttaş Mustafa Kaynak; yapılan yardımları anlatırken ise şöyle konuştu:

“Sosyal Yardımlaşma kömür yardımı yaptı, ekmek karnesi veriyordu, nedense onu kestiler. Belediye’den gıda yardımı geliyordu, o da bu ay sonu kesilecekmiş.

Önümüz kış. Elde yok, avuçta yok. Biz ne edeceğiz, ne yapacağız. Bilemiyorum. Eş dost yardımı ile nereye kadar gideceğiz?

İş arıyoruz, bulamıyoruz. Evde felçli ve yatalak annem ile birlikte tek göz oda evde yaşamımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Allah’tan annem üç beş kuruş maaş alıyor da, yaşama tutunmaya çalışıyoruz. Aldığı yardım parası da, bezine tedavisine zar zor yetiyor annemin.

Umuyorum, ümit ediyorum; devlet yetkililerimiz, sesimizi feryadımızı duyar da, bizi bu çaresizlikten bir an önce kurtarır.

Biz de bu ülkenin yurttaşıyız. Devletimiz; nasıl göçmen yurttaşlara kol kanat geriyor, sahip çıkıyorsa bizlere de sahip çıkar, kol kanat gerer diye düşünüyor ve ümit ediyorum.” (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim