Cumartesi günü Anitta Otel’de düzenlenen aday tanıtım toplantısında konuşan Kurt, “Bu bir yarıştır. Hiçbir siyasi parti veya adayı bizim düşmanımız değildir. Aksine bu tatlı yarışta rakiplerimizdir.

Halka hizmeti hakka hizmet olarak gören ve bunun için şehrin efendisi değil, hizmetkarı olmaya talip olan ve bu söylediklerini tüm Türkiye’ye yaptıkları ile ispat eden bir belediyecilik anlayışıyla karşınızdayım” dedi.

“Bu aziz milletimizin beynine ‘adam çalıyor ama çalışıyor’ ibaresini yerleştirmeye çalışıyorlar” diyen Kurt, “Hz. Ömer 10 yılda bütün Arap yarımadasını fethetmiştir. Hz. Ömer çalmış mıdır, haşa.

Sultan Yavuz, babası zamanında 3 buçuk milyon kilometrekare olan Osmanlı topraklarını 8 yılda 7 buçuk milyon kilometrekareye çıkarmıştır. Sultan Yavuz çalmış mıdır? Onun oğlu Kanuni 46 yılda 7 buçuk milyon kilometrekare Osmanlı topraklarını 16 buçuk milyon kilometrekareye çıkarmıştır. Sultan Kanuni çalmış mıdır?

Siz bu memlekete bir çakıl taşı bile katamadınız, siz neyi çalıyorsunuz? Çalmak kul hakkıdır, affı mümkün değildir.

“Bu davanın mensupları olarak tarihinde hiçbir zaman hiçbir üyemiz, yetkilimiz; hırsızlıkla, rüşvetle, yolsuzlukla isnad edilmemiştir. Ne zaman ki bu davayı terk ettiler; işte o zaman içinden çıkılmaz durumlarla karşı karşıya kaldılar” ifadelerini kullandı.

Bugünün medyası, devlet desteği, seçim yardımları ve dahası topyekün Saadet Partisi seçimlerde başarılı olmasın diye tüm imkânlarıyla üzerlerine gelindiğini kaydeden Kurt, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Bu seçimlerde AKP’ye 355, CHP’ye 178, HDP’ye 92, MHP’ye 87, İYİ Parti’ye 78 milyon Hazine’den yani sizin cebinizden seçim yardımı verilirken, tüm Türkiye genelinde kendi imkânlarıyla seçime katılan Saadet Partimiz bir kuruş dahi yardım almamaktadır.

1994 yılında muhterem eski Belediye Başkanımız Prof. Dr. Arif Ersoy hocamız aday olduğunda ‘bunlar kazanamaz, yüzde kaç oyları var ki’ dediler. Ama biz inançla ve azimle Çorum’un tüm kesimlerini kucaklayarak o seçimleri zaferle kazandık. Biz biliriz ki inanç tekeden süt çıkarır. Bu seçimi de hiç şüphesiz ki biz kazanacağız.

Belediye’yi 2002’de teslim ederken 1 kuruş borçsuz teslim etmiştik. Şimdi geldiğimiz noktada yüzlerce milyon faizle bankalara borç, sayısız müteahhitlere ödenmeyen hak edişler, İller Bankası’na olan devasa borçlar, çalışan işçi ve memur kardeşlerimizin maaşlarını ödemek için neredeyse her gün arsa satmak mecburiyetinde kalan bir belediye haline getirdiniz.

1994’le 2002 arasında nasıl ki Belediye’nin kapıları şehrimizde yaşayan herkese açık olmuşsa, şimdi de yine bütün kesimleri kucaklamaya devam edeceğiz.” (Taner ŞİMŞEK)

Editör: TE Bilisim