Yaşanan inanç sorunlarının etkilerinin Türkiye’de hissedilmeye devam ettiğini kaydeden Erdoğan, “Türkiye’de kutuplaşma diye bir şey çıkardılar. Biz vahdet inancının mirasçılarız ya o inancı bozmaya yönelik bir girişim bu. Türkiye’de, Avrupa’da pozitivizm diye bir akım oluştu. ‘Dinlerle bu olmaz, dinler olursa insan gelişemez’ diye bir inanış vardı. ‘İnsan aklı her şeye kadirdir, yaratana gerek yok, her şeyi biz yapabiliriz’ diye bir düşünce vardı. Artık bu dünyada, her yerde geride kaldı. Artık inanların inancına saygı duymak, inanmayanların da inancına saygı duymak diye bir düşünce var. Ama Türkiye’de pozitivist akımın etkisinde kalan bir kesim, kendi karanlıklarını aydınlık sanan bir kesim kaldı” ifadelerini kullandı.


“AVRUPA’NIN GELECEĞİ KARANLIK”
Dünyada yaşanan sorunların sebeplerine değinen Erdoğan, inancın önemine değinerek, “Batıda intihar olaylarında çok büyük artışlar oldu, aile mefhumu tamamen kayboldu. Cinsiyetsizlikten tutun bir sürü şeyleri batı medeniyeti kendi içinde test ediyor. Huzur diye bir şey kalmadı. Şu an Avrupa’nın geleceği karanlık. Benim uzmanlık alanım, doktora alanım Avrupa. Avrupa diye bir şey kalmayacak. Kutsanan o daha yakın olan Avrupa ideali kayboldu. Şu anda Avrupa’da seçimler yapılıyor, hükümet kurulamıyor. Ülkeler birbirleri ile kavga içinde. Avrupa’da lider denilecek bir tane adam yok. Hepsi komik duruma düşmüş durumda. Ekonomik gücüne rağmen Amerika bile büyük sıkıntılar yaşıyor, ciddi meseleleri konuşuyor. Bunlar inançsız toplumların yaşamaya mahkum olduğu meseleler, sıkıntılar. Ne olur, hem inanmış hem gelişmiş bir toplum olunabileceğini görüyorsak, neden bundan uzak duralım” dedi.


"NE KADAR GÜÇLÜ OLURSAK ZULMÜN 
OLMASINI O KADAR ENGELLEYECEĞİZ”
“Bir olduğumuz zaman daha güçlü oluruz” diyerek sözlerini sürdüren Bilal Erdoğan, “Daha güçlü olduğumuzda dünyadaki zulümlerle daha iyi başa çıkabiliriz. Bugün geldiğimiz noktada 20 yıl öncesine göre birçok zulme son vermiş bir Türkiye var. Bugün Bosna’ya gidin, Filistin’e, Azerbaycan’a, Libya’ya gidin, oradaki zulümlerin sonlanmasını ya da alevlenmemesini temenni eden bir Türkiye var. Ne kadar güçlü olursak zulmün oluşmasını o kadar engelleyeceğiz. Bu milletin kararlılığı bu. Bugünkü sıkıntılarımızı da aşacağız. İnşallah 21. yüzyıla gençlerimiz damga vuracak” dedi.

(Taner ŞİMŞEK) 
 

Editör: TE Bilisim