Eğitim Sen üyeleri, siyasi iktidarın önünde engel olarak gördüğü tüm kişi ve kurumları etkisiz hale getirerek bertaraf etmek için elindeki bütün olanakları sonuna kadar kullandığını kaydederek, eğitim ve eğitim sen üyelerinin yoğun baskı sürgün ve soruşturmalar üzerinden sindirilmeye çalışıldığı iddiası ile Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.
Eğitimsen Çorum Şubesi Yürütme Kurulu adına basın açıklamasını yapan Eğitim Sen Yönetim Kurulu Üyesi Sezgin Kundukan, Baskı, sürgün ve soruşturmalar son bulmalı, cadı avı” derhal durdurulmalıdır” dedi.
Sadece son birkaç ay içinde, özellikle 29 Aralık grevi sonrasında üye ve yöneticilerimize yönelik olarak büyük bir “cadı avı” başlatıldığını belirten Kundukan, çok sayıda Eğitim Sen üyesi sendikal faaliyetleri ve demokratik eylemleri nedeniyle soruşturma geçirdiğini, bazı üyelerin keyfi kararlarla sürgün edilirken bazı üyelerin de sosyal medya paylaşımları ve attıkları sloganlar gerekçe gösterilerek açığa alındığını söyledi. Büyük bölümü siyasal talimatlarla hayata geçirilen ve tamamı keyfi olan hukuk dışı tutumlar üzerinden en temel sendikal faaliyetlerin bile “yasa dışı” gösterilmeye çalışıldığını kaydeden Sezgin Kundukan, sendikal faaliyetlerin açıkça engellenmek istendiğini vurguladı.
Kundukan, “Milli Eğitim Bakanlığı, bugüne kadar en temel sendikal hak ve özgürlükler konusunda, sendikal hakların kullanılması sürecinde çok sayıda hukuk dışı girişimde bulunmuş, hukukun en temel ilkelerini yok sayan kararlara ve uygulamalara imza atmıştır. MEB’in yasakçı ve hukuk dışı kararları, keyfi cezaları mahkemelerden, yüksek yargı organlarından birer birer dönmesine rağmen bakanlık, özel olarak Eğitim Sen’e yönelik baskıcı, dışlayıcı ve ayrımcı politikalarını sürdürmektedir.
İktidarın ideolojik çizgisinde olan ve tamamı “siyasal kadro” olarak atanan idari makamların yoğun baskı ve yıldırma girişimleri, üyelerimize yönelik olarak açılan disiplin soruşturmaları, verilen sürgün ve açığa alma kararları tamamen hukuk dışı ve anti demokratiktir. İktidarın politikalarına itiraz eden herkesin hedef haline getirildiği böylesi bir dönemde ülke çapında üyelerimize yönelik olarak yalan propagandalar eşliğinde başlatılan “cadı avı” ile örgütlü mücadelemiz engellenmeye çalışılmaktadır.
Eğitim Sen üyeleri hakkında hukuki temelden yoksun ve tamamı siyasal nitelikli olan soruşturmalar sürerken, takipsizlik ile sonuçlanan dosyaların siyasi talimatlarla yeniden yeniden açılması, hukuk dışı bir şekilde soruşturma üzerinden “suç yaratma” maçı taşımaktadır. Bu tür hukuk dışı girişimlerin asıl amacının bizleri korkutmak, yıldırmak ve sindirmek olduğu bellidir. Üye ve yöneticilerimizin hemen her sendikal faaliyetinin baskı ve soruşturma gerekçesi olması, siyasi iktidarın anti demokratik uygulamalarına itiraz eden herkese yönelik bir gözdağıdır. MEB, en temel sendikal hak ve özgürlükleri yok sayarak ve hukuk dışı kararlara imza atarak resmen “sendikal faaliyeti engelleme” suçu işlemektedir. Sendikal örgütlenme ve ifade özgürlüğünü ayaklar altına alan, hukuku ayaklar altına alarak hareket edenler karşısında sessiz ve tepkisiz kalmamız elbette mümkün değildir.
Bizleri baskı altına almaya çalışan, haklı mücadelemizden döndürmeyi amaçlayan her türlü hukuk dışı ve fiili uygulama, Türkiye’nin tehlikeli bir yola girdiğini ve iktidar güçlerinin denetimi altındaki tüm devlet organlarını ve medyayı kullanarak karşısında engel olarak gördüğü tüm kişi ve kurumları bertaraf etmek istediğini göstermektedir.
Eğitim Sen, nereden gelirse gelsin, baskı ve tehditlere pabuç bırakmayan mücadeleci bir geleneğin temsilcisi ve savunucusudur. Eğitim Sen üye ve yöneticilerine yönelik her türlü baskının, soruşturma ve sürgünlerin durdurulması için örgütsel ve hukuksal mücadelemizi sürdüreceğimiz bilinmelidir! Üyelerimize yönelik baskı, sürgün ve soruşturmalara son verilmeli, ülke çapında başlatılan cadı avı derhal durdurulmalıdır” dedi.
(Erkan BAYATLI)
Editör: TE Bilisim