3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle bir mesaj yayınlayan CHP İl Başkanı Mehmet Tahtasız, Türkiye’nin, basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 154. sırada yer aldığına dikkati çekerek bu tablonun ülkemize yakışmadığını, özgür, bağımsız ve gelişmiş basının ülkenin ilerlemesine ve demokrasinin güçlenmesine katkı sağlayacağını belirtti.

Tahtasız, AKP iktidarını; Anayasal güvence ile garanti altına alınan basın özgürlüğüne saygılı olmaya ve bu özgürlüğü geliştirmeye de davet etti.

Mehmet Tahtasız açıklamasında şunları ifade etti:

“1994 yılında Birleşmiş Milletler tarafından alınan bir karar doğrultusunda, 3 Mayıs tarihi tüm çağdaş ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak kutlanmaktadır.

Basın; bireyin ve toplumun ihtiyaç duyduğu her konuda, haber alma, araştırma, bilgilendirme, aydınlatma, toplum ve ülke yararına kamuoyunun duygu ve düşüncelerini objektif olarak yansıtmasına, insan hakları ile temel hak ve özgürlüklerin gelişmesine katkıda bulunmaktadır.

Ancak ne acıdır ki; Türkiye, basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 154'üncü sırada yer almaktadır.

Basın özgürlüğü, halkın özgürlüğü demektir. Aksi takdirde sadece baskıcı uygulamalardan, ceberut rejimlerden ve hatta diktatörlerin egemenliğinden söz edilebilir.

Basın özgürlüğü, çağdaş demokrasilerin ve özgürlükçü rejimlerin en temel göstergelerinden birisidir. Özgür basının varlığı ve haber alma hürriyetinin güvence altına alınması, sağlıklı bir kamuoyunun oluşmasıyla doğrudan ilişkilidir.

Anayasa'nın 28. maddesine göre ‘Basın hürdür ve sansür edilemez' ve ‘Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır'. Anayasa'nın basın mensuplarının özgürce çalışma hakkını güvence altına alan bu maddesi, belli yayın organlarını değil bütün basın kuruluşlarını kapsamaktadır.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Basın, milletin müşterek sesidir” sözü bu manada anlamlıdır. Basının görevini özgürce yapabilmesi ve yaptığı görevin amacına ulaşmasında, hiç kuşkusuz basın hürriyetinin büyük önemi bulunmaktadır. Elbette basınımız bu görevini yaparken; gerçeklik, güncellik, kamu yararı ve özle biçim arasındaki denge unsurlarını da gözetmek zorundadır.

Basının daha özgür günlere, daha özgür yayınlara kavuşması en büyük beklentimizdir.

Gazetecilerin tutuklanmadığı, işten atılmadığı, şiddet ve baskıya maruz kalmadığı, haberlerin sansür edilmediği günlere kavuşmak dileğiyle “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” tebrik ediyorum.”(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim