Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü. 10 Ocak 1961 tarihinde, gazetecilerin sosyal haklarını güvence altına alan 212 Sayılı Yasa’nın Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girişinin 58. yıldönümü.

Genç bir muhabir olarak mesleğe başladığım 1970 yılının Eylül ayından beri bu günü kutluyorum. Daha doğrusu kutlamaları kabul ediyorum. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olarak görev yaptığım 16 yıl boyunca, taşıdığım sıfat dolayısıyla 10 Ocak’ları daha da yoğun yaşadım.

Sonradan başkaca kutlama günleri icat edilmiş olsa da, bizim meslekte iki önemli gün var. Biri 10 Ocak, diğeri ise 24 Temmuz 1908’de Türk Basını’ndan sansürün kaldırılışının yıldönümü olan 24 Temmuz Basın Bayramı.

Gerek 10 Ocak’larda, gerekse 24 Temmuz’larda, basın çalışanlarının sosyal haklarının güvencesinin de, basın özgürlüğünün korunmasının da, toplumun basına sahip çıkmasından geçtiğini sürekli olarak ifade ettim. “Basın nasıl yaşarsa yaşasın, ama benim özgürce, doğru haber alma hakkıma hizmetini sürdürsün” şeklindeki düşüncenin sakatlığına dikkat çekmeye çalıştım.

Son zamanlarda, bu konuya daha da fazla değinmek zorunda kalıyorum. Zira, “düzeyli” basın organlarının varlıklarını koruyabilmeleri her zamankinden daha zor hale geldi. Onun için “duyarlı” Çorumlulara, bu gerçeği sık sık hatırlatma gereğini duyuyorum. Örneğin 12 Ekim 2018’de “İyi ile kötüyü, yapıcı ile yıkıcıyı ayırt etme zamanı” demişim.

Gerçekten, toplum sahip çıkmazsa, ortada ne adam gibi gazeteci kalır, ne de seviyeli gazete…Asparagas, sansasyon, şantaj gazeteciliği alır başını gider. Ve Çorum’un sorunlarına sahip çıkmak yerine, yaralarını kaşıyan bir takım unsurlar, her şeye egemen olur. Toplum, iyi bir gelecek için harcayacağı tüm enerjisini, bu haşerelerle mücadeleye yöneltmek zorunda kalır.

Yarım asırlık bir basın emekçisi olarak tüm emekçi kardeşlerimin bu anlamlı gününü kutlarken, Çorumlu hemşehrilerime de yeniden, bir kez daha, Çorumlu’nun duygularına tercüman olan, istihdam yaratan, etkili, yapıcı ve seviyeli habercilik hizmeti veren basın organlarına sahip çıkmaları çağrısında bulunuyorum.