Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bunların milli, yerli, bu ülkenin şu anda yapmış olduğu vatanı korumayla ilgili mücadelede yanımızda yer alma diye bir durumları yok. Tam aksine karşımızda yer alma, teröristlere sahip çıkma, onlarla yandaş olma gibi bir durumları var. Her grup kendi oluşumunu yapar, faaliyetini gösterir. Aynı şekilde hukukçular kendi barolarını oluşturur, faaliyetini sürdürür.” Şeklinde açıklamada bulunduğunu dile getiren Akpınar, Cumhurbaşkanının ayrıca Türkiye Barolar Birliği’nin ismindeki “Türkiye” ibaresinin kaldırılması gerektiğini de ifade ettiğini söyledi.

Düzenlediği basın toplantısında; Türkiye Barolar Birliği’nin, Türkiye’de ki 79 baronun ve 110 bin avukatın çatı kuruluşu olduğunu anlatan Av. Altan Akpınar, bu konumundan kaynaklı yetkilerini de 1136 sayılı Avukatlık Yasası’ndan aldığını vurguladı.

“TBB’nin hangi teröriste, terörist grup ve unsur ile onların faaliyetlerine sahip çıktığı doğrusu merak konusudur. Demokratik bir hukuk devletinin olmazsa olmazı olan en önemli meslek örgütlerinden biri olan Baroları ve onların çatı örgütünü bu şekilde kamuoyu nezdinde hedef göstermek demokrasiyle de, örgütlenme hakkı ile de bağdaşır bir tutum değildir” diyen Akpınar, her isteyen avukatın kendi barosunu kurması gerektiği veya serbest avukatlık yapmak için Baroya kayıt olunması zorunluluğunun kaldırılması yönündeki haberler gerçekleşir ise bu durumda yargı ve adalet mekanizmasını kaotik bir ortamın beklediğini belirtti.

Hukuku toplum adına koruma ve kollama görevinin, baroların varlık nedeni olduğunu anlatan Akpınar, “Barolar, stajyer avukatların eğitimini üstlenmekte, mesleki ödevler konusunda baro mensuplarına yol göstermekte, denetlemekte, hak ihlallerine karşı girişimlerde bulunmakta, adli yardım ve zorunlu müdafilik konusunda vatandaşlara hizmet vermekte, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmakta, tüm avukatların disiplin işlerini yürütmekte, merhum avukatların öksüz ve yetim çocuklarına destek sağlamakta, buna benzer 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile kendisine yüklenen görevleri ifa etmektedir. Eğer her isteyen kendi barosunu kurarsa bu hizmetlerin yerine getirilmesi imkansız hale gelecektir.

Nasıl ki, vatandaşın en son sığınağı Avukat ise Avukatın sığınağı da Barodur.

Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda yanlış bilgilendirildiğini, bu konuda kendilerine bilgi verenler tarafından yanıltıldığını düşünmekteyiz.

Avukatlık mesleği her geçen gün kan kaybetmektedir. Avukatlık mesleğinin şartlarının düzeltilmesi ile ilgili çok acil yasal düzenlemelere ihtiyaç var iken ve bütün avukatların bu yöndeki beklentisi en üst düzeyde iken bugün böyle bir tartışmanın başlatılması avukatlık mesleğine de, yargıya da, adalet mekanizmasının işleyişine de bir fayda sağlamayacak, bilakis adalet mekanizmasına çok büyük zarar verecektir.

Belirtmek isteriz ki, serbest avukatların baroya kayıt zorunluluğunun kaldırılması, her ilde isteyen her avukatın kendi barosunu kurabilmesi 2013 yılında FETÖ nün ortaya attığı bir projedir. Hain terör örgütü Türkiye de en güçlü olduğu dönemde, yargıyı, orduyu ele geçirmek üzere olduğu dönemde Baroları ve Türkiye Barolar Birliğini ele geçiremediğinden böyle bir proje ortaya atmıştır. Afrin'de teröre karşı en kapsamlı mücadelelerden birisini verdiğimiz, dolayısıyla birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyacımızın olduğu bu günlerde, avukatlık mesleğinin şartlarını daha da zora sokacak bu yasal düzenleme hazırlıklarından vazgeçilmesini talep ediyoruz. Bu vesile ile Afrin operasyonunda şehit olan kahraman Mehmetçiklerimize Allah tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyoruz” dedi.(Erkan BAYATLI)

Editör: TE Bilisim