Komisyon tarafından yapılan açıklamada, “3. dünya ülkelerinde bile olamayacak böyle bir tasarıyı kınıyor, meclis gündeminden derhal geri çekilmesini talep ediyoruz” denildi.
Tasarının biran önce geri çekilmesinin istendiği açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Karşı olma nedenlerimizi ortaya koymadan önce kanun tasarısının görüşülmesinin nedeni iktidar partisinin bu yöndeki tutumundan kaynaklamaktadır. İktidar partisi adına açıklama yapan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ önergenin Türkiye de yaşanan çok ciddi bir sorunu çözmek maksadıyla verildiğini belirterek, eski TCK’ nın 434. maddesinin uygulamayı sürekli öngördüğünü söyledi. Adalet Bakanı bu kanun tasarısının toplumsal bir soruna çözüm ürettiğini iddia etmektedir. Toplumsal sorun olarak küçük yaşta tecavüze, tacize ve evlenmeye maruz kalmış kişilerin topluma yeniden kazandırılması ve faillerin cezasız bırakılması gibi gerekçeler ileri sürmektedir. Adalet Bakanı, tek tek olay ve olgular anlatarak kanun tasarısına meşruluk ve ahlakilik kılıfı bulmaya çalışmaktadır. Bakan olayın küçük yaşta evlenen kişilerin yasal engel olduğu için ceza hukuku yaptırımıyla karşı karşıya kaldığını; kız çocuğunun dışarıda yaşı büyük tecavüzcü tacizcinin cezaevinde olduğunu bu nedenle bir sorun bulunduğunu ileri sürmektedir. Bu sorunun çözümü olarak ta yukarıda tartışma konusu yapılan kanun maddesinin kabulünü göstermektedir.
20 Kasım tüm dünyada “Çocuk Hakları Günü” olarak kutlanmaktadır. Böyle bir günün yaşandığı zamanda toplumun daha duyarlı olması gerekir. Çünkü bizler her gün adliyelerde tecavüze, tacize ve saldırıya uğramış yüzlerce çocuk görmekteyiz. Bunların temel insan haklarını dahi bilmediğini yaşayarak gözlemlemekteyiz. Bu nedenle bu kanun tasarısına karşıyız.
18 yaşından küçük bir çocuğun kendi vücut bütünlüğüne yönelik cinsel saldırıları ve eylemleri anlaması ve buna rıza göstermesi kabul edilemez. Eski TCK cinsel suçlarda 15 yaşından büyük kız çocuklarının rızasından bahsetmekte ise de bunun toplumsal bir sorun olduğu kabul edilmiş ve yeni Ceza Kanunumuzda cinsel suçlarda rıza kabul edilmemiştir. Bu durum Medeni Kanunumuz ile de uyumlu bir uygulamadır. Ayrıca yeni Ceza Kanunumuz küçük çocukları korurken AB ve Gelişmiş Hukuk sistemleriyle de ülke hukukunu uyumlu hale getirmiştir. Bu nedenle çocuğun rızası bu tür suçlarda cezasızlık ya da indirim sebebi sayılamaz.
Medeni Kanunumuz evlenme yaşını 18 olarak düzenlemiştir. Çocuğun ruhsal, biyolojik ve fiziksel gelişimi ile toplumsal duyarlılık dikkate alınarak bu yaş evlenme yaşı olarak belirlenmiştir. Ülkemizde Cumhuriyetin ilanından sonra her Medeni Kanun değişikliğinde evlenme yaşı tartışma konusu olmuş ve 18 yaş en uygun yaş olarak belirlenmiştir. Bu kanun tasarısıyla Medeni Kanun da dolaylı yönden ihlal edilmiş ve ortadan kaldırılmış olacaktır. Bu nedenle de kanun tasarısına karşıyız.
Unutmayalım ki ‘18 yaşın altında her birey çocuktur.’ Çocukları korumak başta devletin olmak üzere herkesin sorumluluğundadır.  Bu nedenle TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanan kanun teklifine Çocuk ve Kadın Hakları açısından kabul edilemez olması nedeniyle Çorum Barosu olarak şiddetle karşı çıkıyoruz.”
(Haber Merkezi)
 
Editör: TE Bilisim