Savaşın bedelini en çok kadınların ödediğini, o halde barışın mücadelesini de en çok kadınların vermesi gerektiğini kaydeden Gülez, “Gelin savaşa, sömürüye, gericiliğe ve militarizme karşı sesimize ses katalım” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin tehlikeli ve zor bir süreçten geçtiğine dikkat çeken Gülez, açıklamasında şunları dile getirdi:
“Savaşın, çatışmaların, şiddetin en ağır halini kadınlar olarak bizler yaşıyoruz. Çünkü savaş en çok biz kadınların canını yakıyor.
Suruç katliamı olduğunda, bu ülkenin genç kadın ve erkeklerinin yaşamını hunharca kaybetmelerine hep beraber tanık olduk. Varto’da, Silvan’da, Tunceli’de, Cizre’de, Sur’da, Hakkâri’de ve diğer tüm merkezlerde bir telefonla sıkıyönetim ilan eden mülki amirleri gördük. Çatışmalı ortamlarda ve savaşta dahi uluslararası sözleşmelerde hastanelere, ambulanslara ve sağlık emekçilerine dokunulmaması garanti altına alınmış olunmasına rağmen, kafasına silah dayanan, öldürülen sağlık emekçilerine tanık olduk. Kışlaya çevrilen hastanelere ve okullara şahit olduk. Ölü bedenlerin dahi insanlık dışı, vicdanları kör eden işkencelere maruz bırakıldığına tanıklık ettik.
Buna karşılık çocuklarını buzdolabında saklayan, sabaha kadar ölü kızının bedenini koynunda saklayan anneler gördük. Onsekizbin lirası olmadığı için, oğlunun cenazesinde evladından af dileyen asker annelerine tanık olduk.
Kadınlar olarak şunu bir kez daha anladık; Kürt sorunu demokratik ve barışçıl yollarla çözülmeli.
Hakikati arayan biz kadınlar sözümüzü ve eylemimizi birleştirdik. Yaşadığımız bu Ortaçağ karanlığıyla mücadele etmek için birlik ve beraberliğimizin şart olduğunu biliyoruz. Kadın, erkek, genç, yaşlı hepimiz, demokrasi ve gerçek bir barış istiyoruz bu kadar açık ve yalın.
Bu bizim savaşımız değil. Çünkü biz yaşamı savunuyoruz. Onurlu bir barışın inşası için mücadele ediyoruz. Çünkü biz, savaşın bir halk sağlığı sorunu olduğunu ve sağlık için ilk önce barışın sağlanması gerektiğini çok iyi biliyoruz.
Çünkü biz 400 vekil verseydiniz bunlar olmazdı diyenlerin, aslında tek adamla ülkeyi yönetmek için savaş senaryoları hazırladığını çok iyi biliyoruz. Bunun cevabını kadınlar olarak verdik yine vereceğiz.
Bunun için 10 Ekim 2015 Cumartesi günü “Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi” şiarı ile Ankara’da bu ülkenin bütün demokrasi güçleri ile birlikte, yüreği barıştan yana atan kadınlarla, Emek, Barış, Demokrasi Mitinginde siz sevgili kadınları aramızda görmek istiyoruz.”
(Haber Merkezi)
Editör: TE Bilisim