İl Garnizon Komutanı Per.Alb Çetin Öcal, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına temel teşkil eden Büyük Zafer’in 97. yıldönümünün ulus olarak onur ve kıvanç içerisinde kutlandığını belirterek, Türk ordusunun kurtuluş destanının son aşaması olan 30 Ağustos Zaferinin, asil Türk ordusunun ebedi komutanı Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde ulusal birlik ve beraberlik ruhu içinde, birbirine kenetlenerek sürdürdüğü topyekun bir varoluş mücadelesinin sonucu olduğunu ifade etti.

 Hürriyet Meydanında gerçekleştirilen Zafer Bayramı kutlama töreninde konuşan İl Garnizon Komutanı Per.Alb Çetin Öcal, şunları dile getirdi:

“Bugün zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan asil Türk milleti ve kahraman Türk ordusunun en şanlı zaferlerinden biri olan 30 Ağustos Zaferinin 97. yıldönümüdür. Türklerin tarih sahnesinde yer aldığı günden bugüne kadar onu yok etmeye çalışan zihniyetin dünyada eşine az rastlanır bir galibiyetle mağlup edildiği bu zafer; ebedi başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde topyekün gerçekleştirilen bir varoluş mücadelesinin sonucudur.

Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşmasının imzalanması sonucunda Türk ulusu şeref ve zaferlerle dolu olan tarihinde ilk defa tamamen yok olmak tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır.

Bu manzara karşısında Mustafa Kemal Atatürk kendisine inanan ve gerçeği görüp kavrayabilen bir avuç insanla var olma mücadelesinin tohumlarını Anadolu’ya saçmaya başlamış, 19 Mayıs’ta Samsun’a attığı adımla parolası “Ya istiklal ya ölüm” olan Kurtuluş Savaşanı başlatmıştır.

Sivas Kongresini takiben 23 Nisan 1920’de TBMM kurulmuş, böylece memleketin yönetimi halkın iradesine verilmiş Kurtuluş Savaşı’nın merkezi Ankara olmuştur.

Sakarya Savaşı’nın kazanılmasının ardından sıra düşmanın vatanın bağrından sökülüp atılması için kesin sonuçlu bir harekâta gelmiştir.

Uzun bir hazırlık döneminden sonra 26 Ağustos 1922’de büyük taarruz başlamış 30 Ağustos’a gelindiğinde düşman kuvvetlerinin önemli bir bölümü imha edilmiş, 9 Eylül’de düşman İzmir’de denize dökülmüştür.

Düşmanları ve ülke içerisindeki işbirlikçileri tarafından paylaşılarak yok edilmeye karar verilen toprakları işgal edilerek orduları dağıtılan yıllardır süre gelen savaşlarda bütün kaynaklarını ve yetişmiş insan gücünü kaybeden bir imparatorluğun yıkıntılarından milli bir devlet ve kahraman bir ordu çıkarmayı başaran Gazi Mustafa Kemal Atatürk; bu zaferle Anadolu’daki yüzlerce yıllık Türk varlığına kastedenleri tarihe gömmüştür.

Tarihin hiçbir döneminde esaret altında yaşamayan Türk milletinin ve ordusunun vatanına ve bağımsızlığına müdahale edildiğinde neler yapabileceğinin açık ifadesi olan bu zafer esaret altındaki uluslara özgürlük yolunda ışık tutan ve hiç sönmeyecek olan bir bağımsızlık meşalesidir.

Bağımsızlığımızın ve cumhuriyetimizin yaşamasının temel şartı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da vatan bütünlüğünün korunmasıdır.

Türk Silahlı Kuvvetleri geçmişte olduğu gibi bugün de Türkiye Cumhuriyetini içeriden ve dışarıdan gelebilecek her türlü tehlikeye karşı koruyacak güçte ve kararlılıktadır.

Böyle bir orduyu bizlere miras bırakan bu zaferi ve bu bayramı bizlere yaşatan başta Büyük Önder Atatürk’e ve silah arkadaşlarına şükranlarımızı sunarken vatan toprağının bedelini canlarıyla ödeyen tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor kahraman gazilerimize saygılarımızı sunuyorum. (Erkan BAYATLI)

Editör: TE Bilisim