Savaş, şiddet, baskı, iklim değişikliği gibi nedenlerle yerlerinden edilmiş insan sayısının 2018 yılı itibari ile 70 milyona dayandığını belirten Vali Çiftçi, Birleşmiş Milletler’in göçmenlerin hayatı ve mücadelelerine dikkat çekmek, bu konuda bir farkındalık oluşturmak adına 2000 yılında 18 Aralık gününü ‘Uluslararası Göçmenler Günü’ olarak kabul ettiğini hatırlattı.

Anadolu’nun yüzlerce yıldır farklı din ve milletlerden milyonlarca mağdur ve mazlum göçmene yeni bir yuva, daha iyi bir yaşam için umut olduğunu ifade eden Vali Çiftçi, “1400’lü yılların sonlarında İspanya ve Portekiz’den kovulan Sefarad Yahudileri; 1830’larda Ruslardan kaçan Polonyalılar; 1850’lerden sonra Anadolu topraklarına gelen Kırım Tatarları, Çerkez ve Gürcüler; 1878 yılında Bosna topraklarından gelen savaş mağdurları, 1900’lerden sonra Balkanlardan gelen Türkler ve 2. Dünya savaşından önce Nazi zulmü nedeniyle Almanya’dan kaçan Yahudilere kucak açan ülke Türkiye olmuştur” dedi.

Vali Çiftçi, yayınladığı mesajında devamında şunları dile getirdi; “Benzer şekilde son yıllarda ateş çemberine dönen bölgemizde kendi halklarına dahi acımadan bomba yağdıran siyasi iktidarlar; kadın, yaşlı, çocuk demeden insanları evlerinden sürgün eden eli kanlı terör örgütleri nedeniyle başta Suriye’den olmak üzere 5 milyona yakın insan Türk milletinin şefkatli kollarına sığınmıştır. Bu yolda; göç yükünün altına girmekten korkan dünyanın en zengin bazı ülkeleri ile BM ve uluslararası toplumun yok denecek kadar az maddi yardımlarına rağmen Türkiye, 2018 yılı Küresel İnsani Yardım Raporuna göre 2017 yılında milli gelirine göre yaptığı 8 milyar dolar yardım ile dünyada en çok insani yardım yapan ülke olmuştur. Dünyanın en zengin ülkesi ABD ise 6,5 milyar dolar ile ikinci olmuştur. Sonuç olarak dünyada geçen yıl yapılan toplam insani yardım 27,3 milyar doları bulurken, bunun yaklaşık üçte birini tek başına Türkiye sağlamıştır.

Bu bakımdan necip milletimiz topraklarımıza sığınan göçmenleri bir rakam yahut istatistikten ibaret görmemiş, yüce Dinimiz ve binlerce yıllık kadim Türk gelenek ve adetlerimiz ile diline, dinine, ırkına, bakmadan savaş ve zulümden kaçarak kendisine sığınan bu insanlarla hiç çekinmeden evini ve aşını paylaşmış, onlara Ensarlık yapmıştır. Çünkü biz inanıyoruz ki her göç bir insan, her insan bir göçtür. Ve yine Türkiye’nin gönül dünyasının coğrafi sınırlarından çok daha geniş, hepimizi içine alacak kadar büyük olduğunu biliyoruz. Bu vesile ile başta Çorum’da yaşayanlar olmak üzere ülkemize göç ederek barış ve huzuru bulan tüm göçmenlerin gününü en içten dileklerimle kutlar, sağlık ve esenlikler dilerim.”

(Volkan SINAYUÇ)

Editör: TE Bilisim