Topçubaşı’nın aday adaylığını açıkladığı toplantıya özellikle kadınların katılımı yoğun oldu.
Çorum’un kamu yatırımlarından hakkı olan payı alamadığını ve ihtiyacı olan hizmetlerin getirilmediğini belirten Topçubaşı, “Ulaşımdan spora, bilişimden sağlığa, birçok alanda ihtiyaçları giderilmemiş, yoksulluğa ve kimsesizliğe terk edilmeye çalışılmış, mağdur edilmiştir. Bizlere düşen ise, şehrimizin hakkını aramak ve bu topraklara ses olmaktır. Bu kardeşinizin muradı budur, hayali de budur, işi de budur. Bu itibarla ben Aybüke Topçubaşı olarak bu mübarek diyarın vekâletini alacak olursam şayet herkes bilsin ki, memleketimizin hakkı olan ekonomik ve kültürel bütün kamu faaliyetlerinin takipçisi olacağım. Bugüne kadar hakkı yenmiş, mazlum edilmiş olan Çorum ve siyasi düşüncesi her ne olursa olsun Çorum halkının her bir ferdi hak ettiği refah seviyesine ulaşana kadar nefesim yettiğince mücadele edeceğime aziz diyarın aziz evlatları huzurunda söz veriyorum. Sözüm sözdür” dedi.
Günümüzde, sahip olunanların kaybedilme korkusunun insanlara aşılanarak seçmenin suni refahı üzerinden ekonomik bir korku üretildiğini ifade eden Topçubaşı, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Adeta bir korku kültürü zihinlere yerleştirilmektedir. Unutmamak gerekir ki, başkalarını korkutanın kendisi de korku içindedir. Çünkü dikta yönetimler, çoğu zaman suni tehditler ve naylon korkular üreterek iktidarlarının sorgulanmasını engeller ve kendilerine muhalefet yapılmasına mani olurlar.
Ancak Allah’a şükürler olsun ki, artık milletimiz doğru gitmeyen her şeyin farkındadır. Bu itibarla; çiftçimizin, işçimizin, köylümüzün, emeklimizin, ev hanımlarımızın, yaşlımızın, gencimizin ve yarınlarımız olan çocuklarımızın hakkını yiyenlere, temiz duygularımızı sömürenlere, öz kaynaklarımızı satarak ekonomi iyiye gidiyor diye gözümüzün içine baka baka yalan söyleyenlere, yolsuzluklara, hırsızlıklara ve kardeşlik hukukumuzu tehlikeye atarak milli güvenliğimizi hiçe sayanlara gereken cevabı bu millet sandıkta verecektir.
Öz kaynaklarımızı yerli yerinde kullanarak sürdürülebilir bir ekonomik kalkınma ve adaletli paylaşımı sağlayabilirsek yüksek refah düzeyine ulaşabiliriz. Bu millet bunu yapabilecek ferasete sahiptir. Ancak milli güvenlik ve iç huzurunuz yok ise tüm bunların hiçbir kıymeti harbiyesi olmayacaktır. Önce milli birliğimizin tam olması gerekir. Bunun için ise Çanakkale ruhu gerekmektedir. İşte bu noktada bölünmeye karşı milli birlik ruhunun tesis edilmesi, rasyonel ekonomik çözümler ve demokratik söylemleri ile Milliyetçi Hareket Partisi milletimizin umudu olmaktadır.
Bugün gelinen durumda milletimizi millet yapan, geçmişimizi yazan ve geleceğimizi kuran milli şuurun sahipliğinde, kardeşlik hukukumuzun korunması çok çok önemlidir. Daha önce dillendirmeye dahi çekinilen özerklik, başkanlık sistemi bunun devamında federatif yapı artık çok rahat telaffuz edilmekte ve adeta slogan haline getirilmektedir. Ayyıldızlı bayrağımız solgun ve üzgündür. Bir tarafta 17-25 yolsuzlukları, diğer tarafta çözülmeye götürülen bir toplum.
Bu itibarla 7 Haziran milletimiz için tarihi bir dönüm noktası olacaktır kıymetli kardeşlerim. Çözülme mi, birliktelik mi? Tek millet-tek devlet mi, yoksa başkanlık sistemi ile gelen federatif bir yapı mı? Yolsuzluk ve hırsızlıklarla devam mı, yoksa milli ekonomi ve adaletli paylaşım mı? İşte milletimiz 7 Haziran seçimleri ile esasen geleceğini şekillendirecek olan bu hususlarda karar verecektir.”
(Taner ŞİMŞEK)
Editör: TE Bilisim
