Büyük Önder Atatürk, ülkenin ve halkın içinde bulunduğu olanaksızlıklara boyun eğmemiş, kararlı ve dirençli tutumuyla Türk halkını, “Bağımsız Türkiye” amacı doğrultusunda yönlendirerek zafere ulaştırmıştır.

Atatürk’ün en büyük zaferi, yenilmiş bir imparatorluktan çağdaş bir devlet yaratmasıdır.

İçinde yaşadığı toplumun yapısını çok iyi bilen Atatürk, bilimsel değerlendirmeler ışığında Türk Ulusu’na en uygun yönetim biçiminin Cumhuriyet olduğunu anlamış ve bu yönetim biçimini yeğlemiştir.

Cumhuriyetin ilanı, Türk toplumu için tarihin en büyük dönüşümlerinden biridir.

Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu bu yeni yönetim biçimi, Türkiye Cumhuriyeti’ne yurttaşlık bağı ile bağlı olan herkese birey olma hakkını vermiş ve sorumluluğunu yüklemiş; Türk Ulusu’na özgüvenini kazandırmıştır.

Büyük Atatürk’ün bilgisizliğe, dogmalara ve geri kalmışlığa karşı açtığı savaş, Ulusumuzun evrensel değerleri özümsemesi ve çağdaş yaşamı kısa sürede benimsemesiyle kazanılmıştır.

O’nun, ülkemizin kurtuluşu ve çağdaşlaşmasında oynadığı rol, tarihin akışına yön verecek büyüklüktedir. Atatürk Ulusumuza olduğu kadar insanlığa da mal olmuştur. Çağdaşlaşma çabaları, tarihin en büyük aydınlanma hareketlerinden biri olmuştur.

Atatürk’ün yıllar önce açıkladığı düşünceleri, dinamik yapısıyla güncelliğini korumakta ve çağdaşlık yürüyüşünde yolumuzu aydınlatmaktadır.

Atatürk, ulusal birliğimizin, ülkenin bağımsızlığının ve çağdaşlaşmasının simgesidir.

Türk Ulusunun kurtarıcısı, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, eşsiz devlet adamı Atatürk, sonsuza kadar gönlümüzde yaşayacak, ilkeleri ülkemizin geleceğine yön vermeyi sürdürecektir.

(Ali ALAKOÇ) 

Editör: TE Bilisim