30 Ağustos’un Türk tarihinin en önemli dönüm noktası olduğunu ve bu büyük başarının zaferle sonuçlandığını ifade eden Gök, “Türklüğün tarih sahnesinde varoluşundan bugüne kadar onu yok etmeye çalışan zihniyetin, dünyada eşine az rastlanır bir galibiyetle mağlup edildiği 30 Ağustos Zaferi’nin 93'üncü yıl dönümünü, bir kez daha gurur ve heyecanla kutlamanın mutluluğu içindeyiz” dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin geçmişte olduğu gibi bugün de; bağımsızlığımızın, kutsal vatan topraklarının, laik, demokrat ve üniter devlet yapımız ile Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz bekçisi olduğunu belirten Yüzbaşı Serkan Gök, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türk ulusunun kurtuluş destanının son aşaması olan 30 Ağustos Zaferi; asil Türk ulusuyla kahraman Türk ordusunun, ebedi Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, ulusal birlik ve beraberlik ruhu içerisinde, birbirine kenetlenerek sürdürdüğü topyekûn bir varoluş mücadelesinin sonucudur.
Türk ulusu; şan, şeref ve zaferlerle dolu olan tarihinde, Mondros Mütarekesi ve ardından Sevr Antlaşmalarının Osmanlı Hükümetince imzalanması sonucu, ilk defa tamamen yok olmak tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır.
Bu manzara içerisinde Mustafa Kemal, kendisine inanan ve gerçeği görüp kavrayabilen bir avuç insanla, Türk ulusunun var olma mücadelesinin tohumlarını, Anadolu'ya saçmaya başlamıştır.
Ulu Önder Amasya’da "Vatanın bütünlüğü, ulusun istiklali tehlikededir. Ulusun istiklalini yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır” diyerek Amasya Genelgesi’ni yayınladıktan sonra, 3 Temmuz 1919 günü Erzurum’a gelmiştir.
Atatürk; Erzurum Kongresi ile ulusal sınırlar içinde, vatanın bir bütün ve Doğu Anadolu illerinin de bu bütünün ayrılmaz bir parçası olduğunu tüm dünyaya haykırmıştır.
Türk ulusu uyanarak bu eşsiz insanın önderliğinde bağımsızlığını yeniden kazanmak için ordusu ile birlikte tek bir yumruk haline gelerek, bu büyük zaferi Türk tarihine altın harflerle yazmıştır.
Bu zafer, yüce Türk ulusu ve onun bağrından çıkmış kahraman ordusunun en zor şartlarda bile hiçbir güce boyun eğmeyeceğinin; egemenliğini ve özgürlüğü söz konusu olduğunda gücünün ve yeteneğinin hiçbir engel tanımayacağının eşsiz bir örneğidir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yoldaki dönüm noktalarından biri olan bu zafer, tarihin hiçbir döneminde esaret altında yaşamayan yüce Türk ulusunun ve onun şanlı ordusunun vatanı ve bağımsızlığına müdahale edildiğinde neler yapabileceğinin açık ifadesi; esaret altındaki uluslara, özgürlük yolunda ışık tutan ve ateşi hiç sönmeyecek bağımsızlık meşalesidir.
Türk Silahlı Kuvvetleri, geçmişte olduğu gibi bugün de; bağımsızlığımızın, kutsal vatan topraklarının, laik, demokrat ve üniter devlet yapımız ile Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz bekçisidir. İçeride ve dışarıda bu değerlere zarar vermek isteyenler, karşılarında daima birbirlerine çelikleşmiş bir irade ve sonsuz bir sevgiyle bağlanmış olan aziz ulusumuzu ve onun cesur evlatlarının oluşturduğu Türk Silahlı Kuvvetlerini bulacaktır.
Unutmamalıyız ki, yıkılmış bir imparatorluktan genç ve dinamik yeni bir devletin çıkışı, her şeyden önce ulusun birlik ve beraberlik içinde, sayısız zorluk ve acılara beraberce katlanarak verdiği büyük bir mücadelenin sonucudur. Devlet ve Cumhuriyetimizin yaşamasının temel şartı, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da vatan bütünlüğünün korunmasıdır.
Türk Silahlı Kuvvetleri; yüce ulusun, vatanın ve Cumhuriyet’in yeminli bekçiliğini taviz vermeden, gururla sürdürecek, tehdit ya da saldırı, dışarda ya da içerden hangi şekle ve renge girerek gelirse gelsin, her zaman olduğu gibi sonsuza kadar karşı koyacaktır.
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 93’ncü yıldönümünü kutladığımız bu mutlu günümüzde; ulusun bağımsızlığı ve vatanın kurtuluşu uğruna canlarını vererek, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti devletini ve sahip olduğumuz tüm güzellikleri bizlere armağan eden başta Ulu Önder Atatürk olmak üzere, aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, kahraman gazilerimize minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.
(Onur MÜLAZIM)
Editör: TE Bilisim
