Yerel basın mensupları olarak, şimdilik kaydıyla büyük tehlikeyi atlatmış oluyoruz. Zira, bu düzenleme böyle çıkmış olsa, holding gazeteleri dışında hiçbir yerel gazetenin ayakta durma şansı kalmayacaktı. Tehlike tamamen geçmiş de değil elbette, ama Sayın Birkan’ın bize söylediği gibi, yerel basın kuruluşları ciddi şekilde dinlenirse, bu düzenlemeden vaz geçileceğine, hatta, bu alanda kapsamlı ve rahatlatıcı bir reform sürecinin başlatılacağına inanıyorum.

Söz konusu düzenleme “ölümcül darbe” olacaktı, ama yerel basının hasta yatağında ve hatta yoğun bakımda olduğu gerçeği orta yerde duruyor. Rahip krizinden beri bütün dengeler altüst oldu. Toplum kabuğuna çekildi, iş dünyası tasarrufa reklam giderlerinden başladı. Yerel gazetelerin giderleri arttı, gelirleri azaldı. Nefes alma zorluğu artarak devam ediyor.

Devlet, demokrasinin kılcal damarları olan yerel gazetelerden desteğini esirgemeyecek belki, ama yetmeyecek. Çünkü asıl sorumluluk toplumun boynunda. Toplum sahiplenmezse, seviyeli, objektif, yapıcı basını yaşatmak mümkün olmayacak, piyasa asparagas, sansasyon ve şantaj gazeteciliğine kalacak.

Bu konuda ilk işaret fişeğini, geçen yıl, Türkiye’nin en sevilen ekran yüzlerinden İsmail Küçükkaya dostumuz ateşlemişti. Kendisine minnet duygumuzu bir kez daha ifade ederek, Çorum halkına çağrımızı tekrarlamak istiyoruz: “Her Eve, Her İşyerine Bir Yerel Gazete”…Yayın ilkelerini benimseyen tüm Çorumluları da “Çorum’u Sevenlerin Gazetesi” ÇORUM HABER’e ilan-reklam desteğine çağırıyorum.

Editör: TE Bilisim