10 Ekim’de yapılacak olan Emek, Barış ve Demokrasi mitingiyle ülkenin içine sürüklendiği çatışmalı ortama dur demek istediklerini belirten Öztürk, ülkedeki savaş iklimini ve ortamını dağıtmak, kendi var oluş ortamlarını korumak, emeğin haklarıyla barış ve demokrasi arasındaki dolaysız irtibatı kurmak istediklerini dile getirdi.
“Kendi hayallerini gerçekleştirmek için savaştan, kutuplaşmadan, gerginlikten, halklar arası düşmanlık tohumları ekmekten her kim, hangi güç odakları beslenmek istiyorsa, 10 Ekim 2015 Cumartesi günü, saat 10.04’te barış irademize bomba koyanlar onlardır” diyen Öztürk, “Saldırıda 101’ü aşkın arkadaşımızı, kardeşimizi, canımızı, dostumuzu, sevdiklerimizi yitirdik. 400’ün üzerinde arkadaşımız hastanelerde tedavi gördü, ağır yaralı arkadaşlarımız tedavi görmeye devam ediyor” ifadesini kullandı.
10 Ekim Katliamının emek, demokrasi ve barış mücadelesinde artık bir dönüm noktası olduğunu belirten Öztürk, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Katliamın gerçek faillerinin açığa çıkarılıp cezalandırılmaması durumunda yeni katliamlar, yeni saldırılar kaçınılmaz olacaktır ve olmaktadır.
10 Ekim katliamında hedef, emektir, barıştır, demokrasi talebidir. Bizler, savaşın tam ortasında emek, barış, demokrasi dediğimiz için bize bir bedel ödetildi.
Dolayısıyla bir taraftan 10 Ekim katliamına ilişkin tarihi nitelikte bir hukuki ve siyasi mücadele yürütecek bir yandan da diğer saldırılara ilişkin davaların takipçisi olacağız. Yaşamını yitiren ve yaralanan arkadaşlarımız adına ve kurumsal olarak suç duyurularında bulunduk. Gerçekler açığa çıkarılıp katiller hesap verinceye kadar bu davanın peşini bırakmayacağız. Yüzün üzerinde yoldaşımızı yitirdiğimiz bu davanın yüzyılın davası olması için ne gerekiyorsa, nasıl bir mücadele yürütmek gerekiyorsa bundan kaçınmayacağımızın da bilinmesini isteriz.
Biliyoruz ki, yolumuz uzun, işimiz çok. Barış için, kardeşlik için, insanca bir yaşam için mücadelemizden asla geri durmayacağız.”
(Haber Merkezi)
Editör: TE Bilisim