Eğitim Sen Şube Başkanı Mehmet Öztürk, Tüm Bel Sen Şube Başkanı Nevzat Veldet, Tarım Orkam Sen İl Temsilcisi Ali Türksal ve HDP Çorum Milletvekili Adayı Muharrem Özünel’in de destek verdiği basın açıklamasında konuşan SES Çorum Şube Başkanı Merter Kocatüfek, “AKP iktidarının sağlıkta dönüşüm programı adı altında yürüttüğü piyasalaştırma ve çalışanlara yönelik esnek ve kuralsız çalıştırma uygulamaları artarak sürmektedir. Bu uygulamalardan birinci basamak kamu sağlık kurumları da (Aile Sağlığı Merkezi, Toplum Sağlığı Merkezi) fazlasıyla nasibini almaktadır” dedi.
Aile Sağlığı ve Toplum Sağlığı Merkezlerinde yaşanan onlarca sorun ortada dururken, Sağlık Bakanlığı’nın sorunları çözmek yerine sağlık emekçileriyle uğraşmakta ısrar ettiğini kaydeden Kocatüfek, açıklamasında şunları söyledi:
“Halkın sağlığı için özveri ile çalışan sağlık emekçileri, Sağlık Bakanlığı’nın seçim öncesinde oy toplama hesabı ile gündeme getirdiği hafta sonu nöbetleri uygulaması ile uzun süredir angarya çalışmaya zorlanmaktadırlar.
ASM ve TSM’lerde çalışanların sorunlarının çözülmesi ve halkın sağlık hizmetine ulaşımı önündeki engellerin kaldırılmasına dönük bir çabanın içerisinde olması gereken Sağlık Bakanlığı ise, çözüm üretmek yerine yeni Ödeme-Sözleşme Yönetmeliği ile angarya çalışmaya karşı çıkan sağlık emekçilerine tabiri caizse aba altından sopa göstermektedir.
Olanları kısaca özetlemekte fayda var;
2014 Mayıs ayında Sağlık Bakanlığı bir müjde (!) verdi: “Bundan sonra aile hekimleri hastane acillerinde nöbet tutacak. Acillerde hekime ihtiyacımız var, aciller perişan” dedi. Acillerin neden bu halde olduğunun cevabı “sağlıkta dönüşüm programı”ndaydı, ama onlar bu konuya hiç değinmedi. Sanki aile hekimleri nöbet tutarsa acil servislerin perişan hali giderilecekti.
“Olmaz, koruyucu sağlık hizmetleri yok edilerek, acil sağlık hizmetleri düzeltilemez. Bir yanlış başka bir yanlışla düzeltilemez” dedik. Eylem yaptık, basın açıklamaları yaptık. Anlattık, anlattık, anlattık.
“Gitmiyor bu düzen. Çalışanlar mutsuz, çalışanlar umutsuz! Anlamıyor musunuz?” dedik. Bu düzenin ne halkın sağlığına ne de sağlık çalışanlarının insanca yaşam mücadelesine bir katkısı yoktur. Olmayacaktır dedik anlatamadık.
Bizler yetkililerden, halkın ve sağlık çalışanlarının taleplerine kulak vermesini ve sorunları çözecek adımları atmasını beklerken Sağlık Bakanlığı Ocak 2015’te yeni bir cümle daha kurdu: “Gece- gündüz, hafta sonu Aile Sağlığı Merkezleri açık kalacak” dedi.
Bunun bir angarya çalışma olduğunu ve bu uygulama ile koruyucu sağlık hizmetlerinin keşmekeşe sokacağını ve bundan da halkın sağlığının tehlikeye gireceğini söyledik. Sağlık çalışanları ve halk zarar görmesin diye nöbete gitmedik, angarya çalışmayı kabul etmedik.
Sağlık Bakanlığı bir cümle daha kurdu: “Cezaları artırdım, artık sizi işten atacağım. Hem de soruşturma bitmeden, davalar sonuçlanmadan” dedi. Ödeme–Sözleşme Yönetmeliği ceza yönetmeliğine dönüştü. Yani Sağlık Bakanlığı, sağlık çalışanlarını kavgaya davet etti. Davete icabet etmemek olmaz. Davetiniz kabulümüzdür dedik.
Ve işe koyulduk. Haklı olduğumuzu, halkın sağlık hakkını koruduğumuzu biliyoruz.”
(Taner ŞİMŞEK)
Editör: TE Bilisim