Çorum İnsanî Değerler Platformu adı altında toplanan 68 sivil toplum örgütünün temsilcileri dün Cuma namazı sonrası Hürriyet Meydanı’nda bir araya gelerek, son dönemlerde artış gösteren terör saldırılarına karşı tepki gösterdiler.
Belediye Başkan Yardımcısı ve Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Çorum Şube Başkanı Turhan Candan, Ensar Vakfı Çorum Şube Başkanı Halil İbrahim Aşgın ve kısa adı ESDER olan Esnaf ve Sanatkârlar Derneği Çorum Şube Başkanı Mustafa Bulut’un da hazır bulunduğu eylemde basın açıklamasını Çorum İnsanî Değerler Platformu Dönem Sözcüsü Seyfettin Zengin yaptı.
Vicdan sahibi tüm insanların akan kandan büyük acı ve üzüntü duyduğunu belirten Seyfettin Zengin, “Onca iyi niyete karşın uzatılan barış eline kalleşçe silah sıkanlar şunu bilsinler ki bu milletin hiçbir ferdi her şart ve ortamda vatanını korumaktan, huzuruna el uzatanların elini koparmaktan aciz değildir. Bilsinler ki okşayan eli ısıranlar, tekmeleyen ayağı öpmek zorunda kalacaklardır.” dedi.
Platform Dönem Sözcüsü Seyfettin Zengin yaptığı açıklamada şu görüşleri dile getirdi:
“Ülkemiz üzerinde yıllardır oynanan oyunların daha da derinleştirildiği, iç ve dış düşmanlarımızın daha çok kenetlenip üzerimize saldırdığı olağanüstü günler yaşıyoruz. Bebek katillerinin her gün kan kusup, ülkemizi ateşe verme çabaları karşısında, devletimizin sergilediği mücadele, vatanını ve milletini seven her vicdan sahibinin desteklediği onurlu bir mücadeledir. Bu mücadeleyi vermek ve kamu güvenliğini sağlamak devletimizin asli görevidir. Terör örgütü ve yandaşlarının 7 Haziran seçimleri sonrası devlette zafiyet oluşacağı ümidiyle yaptıkları eylem ve cinayetler hiçbir gerekçe ile mazur görülemez. Bölgede faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları ve aklıselim yöre halkı da terörün çirkin yüzünden duydukları rahatsızlığı açıkça dile getirmektedirler.
PKK’sı, Paraleli, Daeş’i, DHKP-C’si başta olmak üzere tüm terör unsurları el birliği etseler de vatanını korumak ve barışı hâkim kılmak için tüm varlığını tarih boyunca ortaya koyan bu milletimizde korku ve yılgınlık emaresi göremeyeceklerdir. Aziz milletimiz kim hangi dilden anlarsa o dili kullanma maharetine ve tecrübesine sahip olduğunu defalarca ortaya koymuştur. Unutmamalılar ki Anadolu coğrafyasında gürültüye pabuç bırakacak vatan evladı yoktur. Kritik dönemlerde bir ve beraber olmanın en güzel örneklerini aziz milletimiz sergilemiştir. Bunun yanında terör ve anarşi kimden gelirse gelsin lanetlidir. Terörün dini, dili ve ırkı asla olmaz.
Polislerimizin uykusunda kahpece vurularak şehit edilmesine, güvenlik güçlerimize pusu kurulmasına, yollarda araçların yakılmasına devletimizin verdiği güçlü tepki milletimizin yüreğine su serpmiştir. Bu toprakların sahipsiz olmadığını, eşkıyalığın sonucunun rezilce ölmek olduğunu bütün dünya bir kez daha görmüştür.”

“Çözüm sürecinin tarafı PKK değil, Bölge halkı olmalıdır”
Devlet’in sürdürdüğü mücadelenin, hukuk ve hak zemini başta olmak üzere tüm zeminlerde meşru olduğunu ifade eden Seyfettin Zengin şöyle devam etti:
“Operasyonların tek bir hain kalmayıncaya ve silahlar bırakılana dek devam etmesi isteğimizi bildiriyoruz. Devlet hak edene şefkatini, hak etmeyene de gücünü göstermelidir. Devletimizden talebimiz çözüm sürecinin tarafı ateist ve terörist PKK ve yandaşları değil, bizzat yörenin Müslüman halkı olmalıdır. Ülke, millet, huzur ve kardeşlik diye bir derdi olmayanların kalıcı bir barış diye dertleri de yoktur. Onlar, sadece kandan ve kaostan beslenerek batılı efendilerinin verdikleri görevleri yerine getirme derdindedirler.
Terörle mücadelede şehit olan güvenlik güçlerimize Allah’ tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyoruz.
Halkımız tarafından sonuna kadar desteklenen bu haklı ve meşru mücadelenin, terörün her çeşidinin ülkemizin her bir karışından temizlenene kadar sürmesine ilişkin inancımızı ve desteğimizi, kamuoyuyla saygıyla paylaşıyoruz.”
(Recep SERBES)

Editör: TE Bilisim