Olay, 30 Haziran'da, Bahçelievler Mahallesi Mehmet Akif Ersoy Caddesi'nde meydana geldi. Kastamonu'da oturan, 2 çocuk annesi Gökçen Şişman, şiddetli geçimsizlik nedeniyle eşi S.Ş. ile boşanma aşamasına gelince, Çorum'a yerleşti.

Gökçen Şişman'ın kaldığı evin adresini öğrenen S.Ş., beraberinde aynı zamanda akrabası olan eşinin anne ve babasını da alarak kente geldi. Aile, evin önünde beklemeye başladı. Bir süre sonra Gökçen Şişman, kızıyla evden çıktı. Bu sırada S.Ş., kızı ve eşini araca bindirdi. Araçta Gökçen ve S.Ş. çifti arasında tartışa çıktı. Tartışma sırasında Gökçen Şişman aracın kapısını açıp inmek istedi, S.Ş. eşinin araçtan inmesine izin vermedi ve arbede sırasında silah ateş aldı. Merminin başına isabet ettiği Gökçen Şişman, olay yerinde hayatını kaybetti. Cinayet şüphelisi S.Ş. ile kayınvalidesi ve kayınpederi gözaltına alındı.
Polisteki sorgularının ardından Adliye’ye sevk edilen 3 şüpheli, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Kadının yaşadığı evi gösteren S.Ş. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bir süre tutuklu bulunan kayınvalide ve kayınpeder tahliye edildi. Olayın ardından Cumhuriyet Başsavcılığı'nca S.Ş. ve diğer iki kişi hakkında 'tasarlayarak öldürme' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. İddianame, Çorum 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.

Çorum 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya tutuklu sanık S.Ş. ve tutuksuz yargılanan Y.Ş. ve N.Ş. çifti katıldı.

“MUTLU BİR EVLİLİĞİMİZ VARDI”

S.Ş. savunmasında, “Eşimle 2014 yılında kendi rızamızla severek evlendik, bu evliliğimizden de iki çocuğumuz oldu, ilk yıllarda çok mu çok mutluyduk, birkaç sene sonra eşimin benim haberim olmayan bir telefon kullandığını tespit ettim. Sonra ben o telefonu elinden aldım, sonra o başka bir telefon daha almış, artık eşimin beni aldattığını düşünmeye başladım, sonra bir gece eşimin oda da ‘canım, aşkım’ gibi sözler söylediğini ve bir de erkek sesi duydum, erkek sesi telefondaki mesajları sil aşkım şeklinde konuşuyordu. Sonra bir baktım odada bir erkek var, tanıdığım İ.B. isimli kişiydi gördüğüm, sonra boğuşmaya başladık ve o elini beline götürdü ve kaçtı.

O gece evde eşime şiddet falan uygulamadım ve kayınvalidem ile kayınpederime gece olup biteni anlattım, aradan birkaç gün sonra eşim jandarmayı arayıp kendisini götürmelerini istemiş, kadın sığınma evine gitmek istediğini belirtmiş, eşimin isteği üzerine onu kadın sığınma evine yerleştirmişler, zaten bizde onu evde zorla tutma gibi bir durumumuz asla söz konusu olamaz.

Sonra Gökçen yani eşimin benden boşanmak istediğini öğrendim. Bir süre iletişimimiz olmadı, ben eşimin Kastamonu’da sığınma evinde olduğunu düşünüyordum. En azından güvenli bir yerde diyordum ki, bir telefon geldi ve eşimin Çorum’da olduğunu ve fuhuş yaptırıldığı söylendi.

Dedemden kalma bir silahı ve kayınvalidemin de ruhsatlı tabancasını gizlice aldım. Kayınvalidem, kayınpederim ve ben araca binip Çorum’a geldik, kaldığı evi bulduk ve beklemeye başladık, amacımız kızımı ve eşimi bu söylenenlerden kurtarmaktı.

Aylardır her ikisini de görmüyordum, gördüğümde de hem kızıma hem de eşime sarıldım. Küçük kızımın vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar gördüm ve eşime bırak bu hayatı hadi gel evimize gidelim dedim. O da bana ‘Bu hayat benim istediğim ile yatarım istediğim ile kalkarım’ dedi.

O sırada bütün bunlar aracın içerisinde oluyordu ve aracı kayınpederim sürüyordu. Araç hareket halindeydi, Gökçen aracın kapısını açtı ve inmeye çalıştı, bende düşmesin diye tutuyordum, korkutmak için silahı elime aldım, silahı ateşlemek gibi bir niyetim yoktu, ama o arbede sırasında silah ateş aldı.

Gökçen vuruldu, kayınpederim ve kayınvalidem bana bağırıp çağırdılar. Bir süre caddede ilerledim ve polisleri görünce de durduk, kayınpederim araçta yaralı var dedi. Ben sonra silahı polislere teslim ettim.

Dediğim gibi yaralı eşimi hastaneye yetiştirmeye çalışıyorduk, ben Çorum’a eşimi ve kızımı kurtarmak için gelmiştim, eşimi ve çocuklarımı çok seviyordum. Allah korusun küçük kızımın da başına bir şeyler gelebilirdi.

Ona da birileri tecavüz edebilirdi. Çünkü bizi arayan kişi o evde fuhuş yapıldığını söylemişti. Amacım sadece eşimi ve kızımı korumaktı, çok pişmanım, keşke ben ölseydim de eşim ölmeseydi” dedi.

“HEM KIZIMIZI HEMDE TORUNUMUZU GÖTÜRMEK İÇİN GELMİŞTİK”

Tutuksuz yargılanan N.Ş. ve eşi Y.Ş. ise kızlarına fuhuş yaptırıldığı söylendiği, Kastamonu’dan Çorum’a kızları Gökçen ve torunlarını götürmek için geldiklerini, kızlarının araca kendi istediği ile bindiğini, damatlarının üstünde silah olup olmadığından haberlerinin olmadığını, çıkan arbede sırasında silahın ateş aldığını belirterek, “Tek derdimiz kızımızı bu çıkmazdan kurtarmaktı” diyerek kendilerini bu sözlerle savundular. Mahkeme heyeti eksiklerinin tamamlanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. (Yusuf ÇINAR)

Editör: TE Bilisim