Kaza, dün saat 14.30 sıralarında Bahçelievler Mahallesi'ndeki Çamlık Caddesi'nde meydana geldi. Diyar Günen'in kullandığı 21 BL 534 plakalı hafriyat yüklü kamyon, freni boşalınca kontrolden çıktı. Yokuş aşağı inen kamyonda korna çalarak sürücüler ile çevredekileri uyaran Günen, yaklaşık 800 metre sonra aracıyla eski devlet hastanesi kavşağındaki kaldırım ile Yunus Emre Parkı'nın istinat duvarına çarptı. Çarpmanın etkisiyle yıkılan istinat duvarını da aşan kamyon, parka girdi. Parktaki 3 çam ağacını yıkan kamyon güçlükle durdu. Kazanın ardından ihbarla bölgeye çok sayıda polis ekibinin yanı sıra itfaiye ve sağlık görevlileri sevk edildi. Kazada yaralanan Günen, Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. 

‘KELİME-İ ŞEHADET GETİRMEYE BAŞLADIM’
Tedavisinin ardından taburcu olan sürücü Diyar Gönen, yaşadıklarını anlattı. Gönen, “Freni tutmadığını ilk hissettiğimde 4’üncü vitesle iniyordum. Benden önce yola çıkan diğer şoför arkadaşımız Feridun ağabeyi aradım. Kamyonun freninin tutmadığını, ambulansa, trafiğe ve itfaiyeye bilgi vermesini istedim. İmdat frenini çektiğim halde araba hızını almaya başladı. Ben de o esnada arabayı sağ tarafa yatıracaktım ama evler ve insanlar vardı, onları yaralayabilir ya da öldürebilirdim. O düşünceyle yatırmak istemedim. Emniyet kemerini açtım, arabadan atlamayı düşündüm, daha sonra vazgeçtim. Çünkü 10 yıl önce memlekette bir kazaya şahit oldum. Freni patlayan bir hafriyat kamyonunun sebep olduğu bir kazada 9-10 kişi hayatını kaybetmişti. O kaza gözümün önüne geldi.  Ben de emniyet kemerini bağlamaya fırsat bulamadan dua etmeye başladım. ‘Allah’ım ben ölüme gidiyorum. Benden başka kimsenin canını yakma’ diye yalvardım. Kelime-i Şehadet getirmeye başladım. Bir yandan kornaya basarak, direksiyon hakimiyetini korumaya başladım. O dönemeçlerden ve virajlardan, Allah’ın yardımıyla indim. Kamyon parkta ağaca çarparak durdu. Parkta şans eseri gezen bir doktor, bana ilk müdahaleyi yaptı. Ona çok teşekkür ediyorum. Çok korktum, kamyon bayır aşağı inerken önüme bir araç çıktı, o araca çarpmamak için çok dua ettim.  Kamyon durduktan sonra da ilk o araca bir şey oldu mu diye sordum. O an hayatım bitti dedim, benden başkasına bir şey olmasın diye Allah’a yalvardım. Ailem ve anılarım aklıma geldi” diye konuştu.


‘ALLAH’A ŞÜKÜR KİMSEYE BİR ŞEY OLMADI’
Diyar Günen’in o esnada telefonla aradığı mesai arkadaşlarından Feridun Kelam ise, “Ben hemen ambulansı aradım, durumu bildirdim. Kamyonu takip edip aşağı indiğimde kaza olmuştu. Kazayı görünce zaten kendimizden geçtik. Polislere, birine bir şey oldu mu diye sorduk. Kimseye bir şey olmadığını ve Diyar ağabeyin de durumunun iyi olduğunu öğrendik. Allah’a şükür kimseye bir şey olmadı ama bu kazada bir kişinin bile burnu kanamaması mucize” dedi. 

‘KAHRAMANLIK DESTANI YAZDI’
Kazayı duyar duymaz bölgeye gelen Diyar Günen’in mesai arkadaşı Deniz Apaçık, “Feci bir kazaydı ama dikkatimizi çeken şey, kaza yerinde insanların bize anlattıklarına göre Diyar Bey’in ciddi bir insanlık dersi verdiğiydi. Kahramanlık destanı yazdı. Bu konuda kendisine çok teşekkür ediyoruz. Bu insanlık için ciddi bir olay. İnsanın kendi hayatını hiçe sayarak, insanların canını kurtarması alkışlanması gereken bir durum” şeklinde konuştu.

(Yusuf ÇINAR)
 

Editör: TE Bilisim