Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) rotasyon uygulamasından vazgeçme kararını değerlendiren Aktif Eğitim-Sen Çorum Temsilcisi Adem Yücel, “Aklın yolu birdir demişler atalarımız, yapılan bir uygulamada, muhataplarına getirisi ve götürüsü, işin olumlu ve olumsuz yanları irdelenmeden sadece benim dediğim olur mantığıyla atılacak adımların hiç kimseye, özellikle eğitim sistemimize fayda getirmez” dedi.
Aktif Eğitim-Sen Çorum Temsilcisi Yücel, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yüzbinlerce eğitim çalışanının haklı uyarı ve itirazlarını dikkate alarak rotasyon uygulamasından vazgeçtiğini açıkladığını belirterek, “Bu kararın yerinde ve doğru bir karar olduğunu, büyük bir yanlıştan dönüldüğünü ifade ederek sonuna kadar destekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Yücel, açıklamasında şunları dile getirdi:
“Aslında rotasyon gibi, ilgili öğretmenlerimiz, aile bireyleri ve öğrencilerini başta olmak üzere, yüzbinlerce insanın hayatını yakından ilgilendiren düzenlemelerin gerekliliği konunun tüm ilgilileriyle etraflıca görüşülmeli ve belli bir mutabakat sağlandıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde, ya kimseyi hoşnut etmeyen bir uygulamaya imza atılarak eğitimin vazgeçilmezi öğretmenlerimiz tedirgin ve mutsuz edilir, ya da oluşturulan anlamsız tedirginliklerin ardından bu uygulamalar iptal edilir ki her iki halde de eğitim çalışanları olumsuz etkilenmektedir.
Eğitimde öğretmenlerin, velilerin, meslek kuruluşlarının ve eğitimin diğer paydaşlarının konu hakkındaki fikirlerini almadan, konuyu ekonomik, sosyolojik, teknik vb. bütün boyutlarıyla tetkik etmeden sadece “ben yaptım oldu” mantığıyla atılacak hiçbir adımın ülkemize ve insanımıza faydasının olmadığına yakın tarihimiz tanıktır.
Eğitimin tüm paydaşlarının rotasyon konusundaki genel kanaatlerinin olumsuz olduğu ise yıllardır MEB ve ilgilileri tarafından bilinmektedir. Buna rağmen Bakanlığın milli eğitim sistemimizde çözüm bekleyen çok daha hayati sorunlar varken, bu sorunlarla ilgilenmek yerine kimsenin hoşnut olmadığı zorunlu tayinlerle meşgul olması son derece manidardır.
Ülkemiz eğitimi -maalesef- son yıllarda akademik ve eğitsel boyutu itibariyle tarihin en başarısız dönemlerini yaşamaktadır. Üniversite sınavlarında sıfır puan alan yüzbinler, ilkokul ara sınıflar, ortaokul ve liselerde okuma yazma bilmeyenler, uluslararası sınavlarda listenin son sıralarındaki yerimizin kemikleşmesi, okuma alışkanlığının dijital araçlara feda edilmesi vb. akademik engeller; uyuşturucu vb. bağımlılık yapan madde kullanımının ilkokul düzeyine düşmesi ve yaygınlaşması, okullarda şiddet, çeteleşme vb. zorbalıkların popüler hale gelmesi, bazı öğrencilerin adeta okul güvenliği için tehdit oluşturması vb. eğitsel engeller devletimizin ve milletimizin bugünlerine zarar verdiği gibi yarınları için de tehlike arz etmektedir.
Bu nedenle MEB, eğitimdeki başarısızlıkları yenebilmek için eğitimin gerçek sorunlarını çözmek için çalışmalı ve eğitim kamuoyunda huzursuzluklara sebep olan tüm uygulamalardan vazgeçmelidir.”
(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim