Demokrasinin olmadığı yerde adalet, adaletin olmadığı yerde demokrasiden bahsedilemeyeceğini kaydeden Kaplan, “Her ikisinin olmadığı yerde diktatörlük, zulüm, katliam vardır” dedi.

Kaplan, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Bu katliamlar Kerbela’dan beri devam ediyor. Kerbela’da adalet, özgürlük için yola çıkan Şah Hüseyin ve yarenleri, Yezit tarafından katledilmiştir. Bu katliamlar Selçuklu zamanında da devam etmiş, Baba İshaklar, Baba İlyaslar mazlumların dini sorulmaz diye katledilmiştir. Şeyh Bedrettinler, Şah Kalender Çelebiler, Pir Sultanlar aynı şekilde bu topraklarda egemen güçlere karşı bu mücadeleyi vermişlerdir.

Bu mücadeleyi vermediğimiz sürece yolumuz, Türk-İslam sentezi ile yok edilecektir. 20 günden beri adalet yürüyüşü yapılıyor. Bu adalet yürüyüşü bizler için anlamlıdır. Ancak bu yürüyüşe mesafe konmamalıdır. Bu yürüyüşte aleviler de sosyalistler de olmalıdır. Bu yürüyüş daha fazla büyütülmelidir. Dolayısıyla bu yürüyüşün önderliğini yapıp, barış ve demokrasi adına herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Adalet, özgürlük, temel hak ve özgürlükler için mücadele etmeliyiz.

Aleviler olarak tüm ezilenlere kucağımızı açıyoruz. İlmimizle, bilimimizle inancımızla güçlendik. Aleviler olarak her zaman bütün katliamlara karşı barış istedik. Demokrasinin olmadığı yerde adalet, adaletin olmadığı yerde demokrasi olmaz. Her ikisinin olmadığı yerde diktatörlük, zulüm, katliam vardır.

Bizleri esir alabilirsiniz, tutsak alabilirsiniz ancak asla bu ceberut ve tekçi anlayışın mahkemelerinde yargılayamazsınız.”

(Taner ŞİMŞEK)

Editör: TE Bilisim