Öngörülmesi zor olan ve hazırlıksız yakalanan bir süreçte hatalar yapılması, süreç yönetiminde eksik kalınması ve bu durumlara bağlı olarak kurumların ve vatandaşların sorun yaşamasının doğal ve anlaşılır bir durum olduğunu anlatan Beyaz, pandeminin ülkeye girdiği mart ayından bu yana ortaya çıkan sonuç neticesinde elde edilen bilgilerin, sorunlar karşısında kazanılan deneyimlerin öğretici olması gerektiğini ve pandemi sürecine uyumun artması gerektiğini söyledi.

Ülkeyi yönetenler ve karar alıcıların pandemi sürecini kabullenmek yerine önce yok saymayı, gizlemeyi ve maalesef küçümsemeyi mücadelenin başlangıcı olarak hayata geçirdiğini belirten Beyaz, “Ardından gelen eleştirileri yok sayma, eleştiri yapan kişi ve kurumları küçük gösterme, kriminalize etme sürecine giriştiler. Bu çerçevede çıkan haberlerin, yapılan açıklamaların yalanlanması, haber ve açıklama yapan kişilerin aşağılanması sürecine girildi. Bu süreç TTB( Türk Tabipler Birliği) gibi güzide bir yapının bile hain ilan edilmesine kadar taşındı. Ardından işletilen sürecin sonuçları ortaya çıkmaya ve oluşturulan çözümler gün yüzüne çıkmaya başladı.

Gelinen noktada yabancı paraların TL karşısında yüzde ellilere varan değer kazandığı, dünyada petrol fiyatlarının yarıya düştüğü bir ortamda bunun bizlere yansımadığı, üretimin durduğu, biz vatandaşlar açısından hissedilen enflasyonun gözle görülür şekilde katlandığı, pandeminin yayılım hızının arttığı, salgın dışında sağlık problemi yaşayanların acaba virüs bulaşır mı korkusu ile hastanelere gidemediği, sokakların, girmek zorunda kalınan marketin bizler için kaygı ve korku verici hale geldiği bir durum ortaya çıktı.

İlk hafta itibarıyla eba platformuna öğrenci ve öğretmenlerin girememesini Milli Eğitim Bakanının talep artışı olarak değerlendirmesi ve bunu mutluluk vesilesi yapması anlaşılır değildir. Zira yaşanan durum talep patlaması değil eğitim hakkından yararlandırılması gereken öğrenci sayısına yetecek yatırım ve düzenleme yapılmaması durumudur. Okulların içinde bulunduğu durum, yaşanan aksaklıklar, hayata geçirilemeden her gün bir yazıyla değiştirilen düzenlemeler sayın bakanın ifade ettiği A,B,C planlarının olmamasındandır.

Önlemler alınmalı ve okullar acilen yüz yüze eğitime başlamalıdır!

Alınması gereken tedbirler bellidir. Yapılması gereken düzenlemeler bellidir. Eğitime ek bütçe ayrılması gereği açıktır. Yapılması gerekeni yapmaktan kaçınan, aksine öğretmenin ek ders ücretinden kar etmeye çalışılan, öğretmenin aldığı yoksulluk seviyesindeki ücreti yük gören, okulların temizlenmesinden düzenlenmesine kadar gerekli olan personel ataması yapmayan, okullara ödenek aktarmayan, artan vakaları öğrenci ve velilerin tedbirsizliğine yoran bir tutum almak doğru değildir.

Eğitim Sen Çorum Şubesi olarak Milli Eğitim Bakanlığını gerekli tedbirleri hiçbir riske mahal vermeyecek şekilde hızla almaya, eğitimden kopmaya doğru hızla giden öğrencilerimizin eğitim hakkı ödevinin gereği olarak okulları yüz yüze eğitime başlatmaya çağırıyoruz” dedi. (Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim