Özdoğanlar Kavşağı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasında “Hırsızlar halka hesap verecek” sloganları atılırken, 17 Aralık’ın simgelerinden olan ayakkabı kutusu da eylemde yerini aldı.
Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan KESK Dönem Sözcüsü Ertuğrul Alper, Cumhuriyet tarihinin en büyük “yolsuzluk ve rüşvet” skandalının bundan tam iki yıl önce ortaya çıktığını belirterek, “İçinde bakan çocuklarının, bürokratların, iş adamlarının, belediye başkanlarının da yer aldığı operasyonunun yankıları sürerken, hemen ardından 25 Aralık’ta ikinci bir yolsuzluk ve rüşvet dalgası daha geldi” dedi.
İki yıl önce İstanbul’da yapılan iki operasyonun da 'siyasete darbe' değil, 'rüşvet ve yolsuzluk’ operasyonu olduğunu kaydeden Alper, “Bunun böyle olduğu toplumun çok büyük bir kesimi tarafından kabul edilmektedir. Adı rüşvet ve yolsuzluluk operasyonuna karışmış olan bazı siyasilerin kendileri de doğrudan ve dolaylı olarak bu gerçeği itiraf ettikleri bilinen bir gerçektir artık. Ayrıca toplumun sadece muhalif olan değil AKP'ye oy veren kesiminin bile büyük bir kısmı gerek bu isimlerin ve gerekse daha başka bazı siyasilerin rüşvet ve yolsuzluk ilişkisi içinde oldukları kabul edilen bir gerçektir. Rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna adı karışan dört bakanın adeta cezalandırılarak sonraki iki seçimde de aday gösterilmemesi bu iddiaların AKP yönetimi tarafından da kabul edildiğini teyit etmektedir” ifadelerini kullandı.
AKP iktidarının hâlâ bu yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını siyasete yapılmış bir 'darbe' olarak görmeye devam ederek gerçekleri gizlediğine dikkat çeken Alper, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Hatta yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları da takipsizlik kararlarıyla hükümet mensuplarının, ailelerinin ve hükümeti destekleyen kişilerin karıştığı büyük yolsuzluklar ‘aklanmıştır’.
İktidar elindeki yandaş medya imkânlarını da kullanarak yürüttüğü algı yönetimiyle toplumu aldatarak yapılan yolsuzlukları da unutturmaya çalışmaktadır. Şaibe altındaki bir siyasi iktidarın kendisini böyle bir yöntemle aklamaya çalışması 'hukuk devleti' ilkesiyle hiç bağdaşmamaktadır.
17- 25 Aralık tarihi hafızalara AKP’nin yolsuzluk ve hırsızlık tarihi olarak kazınmıştır ve silinmeyecektir. Milletin vicdanında aklanmadılar.
17-25 Aralık 2013 büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonları sonrası yaşananlar, kimin hak-hukuk, adalete, dini ve ahlaki değerlere ne kadar inandığının test edildiği bir süreç olmuştur. Dün meşru yollar ile iktidarı ele geçirenler bugün iktidarın sağladığı çıkarları elden kaçırmamak için her türlü gayri meşru yolu meşru saymakta ve sonuna kadar kullandığı görülmektedir.
Yıllardır adalet ve hukukun üstünlüğü gibi kavramlarla her türlü yolsuzluğun, adaletsizliğin ve hırsızlığın üzerini örtenler, halkın gerçeklerin açığa çıkarılması taleplerini görmezden gelmesi kabul edilemez.”
(Taner ŞİMŞEK)
Editör: TE Bilisim