Bu duruma, şüphesiz en çok, ülkenin birlik ve beraberliğini bozmayı kendine görev edinmiş, iç ve dış mihrakların sevindiğini kaydeden Gül, demokrasi ve milli iradenin olduğu bir yerde, sorunların çözümünün de yine demokratik yollarla olması gerektiğini dile getirdi.

1944’de işkence gören de, şehit edilenin de Türk milliyetçileri olduğunu söyleyen Gül, en ağır bedeli ödeyenler yine milliyetçiler olduğunu kaydetti. 12 Eylül’de ülkücülerin, yıllar sonra bir kez daha suçlamaya kalkışmanın aşağılık bir anlayıştan ibaret olduğunu anlatan Gül, 12 Eylül’ün tüm yönleri ile müsebbiplerinin, bugün utanmadan mağdur rolünü de oynadığını, milliyetçilerin her dönem ezilmeye, yıldırılmaya ve öldürülmeye çalışılan bir hareketin mensupları olarak, acıları rütbe olarak gördüklerini vurguladı.

Ülkücü Türk milliyetçileri olarak milletin önündeki bu zor ve sıkıntılı dönemde, Büyük Türk Milleti’nin huzuru, güvenliği, birliği ve bin yıllık kardeşliğini korumak için üzerlerine düşen görevi yapmaya azimli ve kararlı olduklarını dile getiren Gül, taşınan bayrak; temsil edilen mukaddes Türk Milliyetçiliği davası uğrunda, komünist ve bölücü hainlerin kurşunlarıyla şehitler ordusuna katılan Ruhi Kılıçkıran´dan Hasan Şimşek’e kadar şehit herkesin kendileri ile birlikte olduğuna inandıklarını vurguladı. Gül, “Ülkücü harekette şehit olan gençlerin hepsi eğitim seviyesi yüksek kişilerdi hiç biri imanından vatan millet sevgisinden taviz vermedi.

Bizler, bize yapılanı unutmadık, hala hatırlıyoruz ve yaşadığımız sürece de unutmayacağız. Bugün bir kez daha, tarih boyunca bizleri ezmeye çalışan hainleri kınıyor, bin yıllık kardeşliği koruma ve yaşatmaya and içtiğimizi bölücülere bir kez daha duyurmak istiyorum. Başbuğ Alparslan Türkeş’in “En Kötü İdareyi En Güzel Darbeye Tercih Ederim.” sözleri de darbelere bakış açımızı en iyi şekilde ifade etmiştir.” dedi.

Gül, “12 Eylül Türk milletinin milli-kültürel erozyona karşı vatan topraklarının kaybedilmemesi için diktiği fidanların acımasızca kırılma tarihidir” şeklinde ifadede bulundu.(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim