Bünyesindeki İş Dünyasında Kadın Komisyonu (İDK) aracılığıyla 2007 yılından bu yana kadınların eğitime, iş hayatına ve siyasete katılımını teşvik eden çalışmalar yürüten Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), bu yılsonunda üçüncüsü yayımlanacak olan İş Dünyasında Kadın Raporu’nun ikinci faz sonuçlarını açıkladı.

Prof. Dr. Oğuz Karadeniz ve Prof. Dr. Hakkı Hakan Yılmaz tarafından hazırlanan 3’üncü İş Dünyasında Kadın Raporu’nun çıktıları yılsonuna kadar TÜRKONFED tarafından toplam dört fazda kamuoyuyla paylaşılmaya devam edecek.

Raporun her fazında Türkiye’de kadınların iş hayatına katılımından sosyal hayattaki etkinliğine kadar farklı konularda kaydettiği aşamalar ve gelişmeler değerlendirilirken, 35 kadın derneğinin cinsiyet eşitliği temelinde politika önerileri de iletilecek.

Türk Sosyal Güvenlik Sistemi’ni, kadının çalışma hayatına girmesi ve sosyal güvenceye erişimi açısından ele alan ikinci faz raporu; sosyal yardımların kadın istihdamı üzerindeki etkisini de inceleyerek, kadın istihdamını artırmaya yönelik sunduğu öneriler ile dikkat çekiyor.

“1 MİLYON KADIN ÇOCUK BAKIYOR”

Kadınların iş hayatına katılımlarını artırmak için TÜRKONFED İDK Komisyonu’nun Türkiye’nin her bölgesinde 35 kadın derneği ile çalışmalarını sürdürdüğünü kaydeden TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, “Kadın güçlenirse, toplum gelişir ve güçlenir. Kadınların sadece iş hayatına katılımı değil, iş hayatındaki kadınların da bakım sorumlulukları nedeniyle çalışmaktan vazgeçmeyecekleri bir sistemi oluşturmamız gerekiyor. Çocuk ve yaşlı bakımı kadınların çalışmasının önündeki en büyük engel. 2015 yılına kadar olan 5 yıllık dönemde yaklaşık 1 milyon kadın çocuk bakımı, yaklaşık 112 bin kadın ise yaşlı bakımı nedeniyle iş hayatını bırakmış. Kadınların işgücüne katılımını artırırken, sosyal bir devletin sağlaması gereken temel ihtiyaçlar nedeniyle çalışma hayatından uzaklaşmaları kabul edilebilir bir durum değildir” dedi.

Türkiye’de çocuk bakımının ağırlıklı olarak kadınlar tarafından sağlandığına dikkat çeken Kadooğlu, bu durumun annenin daha kariyerinin başında çalışma hayatından uzaklaşmak zorunda kalmasına neden olduğunu belirtiyor. Kurumsal bakım hizmetlerine olan talebin artmasına rağmen kreş sayısının yetersizliği, kreş ücretlerinin yüksekliği ve hizmet kalitesine olan güvensizliğin de çocuk bakımında annelere ek sorumluluklar yüklediğini hatırlatan Kadooğlu, bunun yanında yaşlı ya da engelli bakımı ile ilgilenen kadınların da çalışma hayatının ortasında işgücünden uzaklaştığını vurguluyor.

Kadooğlu bu durumun düzeltilmesi için de çocuk bakım-kreş fonu ve bakım sigortası yoluyla çocuk, engelli ve yaşlı bakım hizmetlerini finanse eden sosyal güvenlik sistemlerinin etkin bir şekilde kullanılması gerektiğini söylüyor. Bu sistemin kadının işgücü piyasasına girişini kolaylaştırdığı gibi istihdam artışı sağlayarak işsizliğin azaltılmasına katkıda bulunacağının da altını çiziyor.

“TEŞVİKLER YAYILMALI”

Kadının doğum sonrası çalışmasını teşvik eden doğum borçlanması, sosyal sigorta prim ve istihdam teşviklerinin de kadın istihdamını artırmada önemli bir rol üstlendiğini belirten TÜRKONFED İDK Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık ise bazı firmaların kadın istihdamındaki teşvikleri bilmediğini, 1 milyon 500 bin KOBİ’den sadece 14 bininin bundan yararlandığını, teşviklerin tabana yayılması ile kadınların daha fazla işgücüne katılımının sağlanabileceğini vurguladı.

Açık ayrıca gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYİH) yılda sadece yüzde 1'lik kısmının yaşlı ve engelli bakımı için bir fona ayrılması halinde, engelli ve yaşlı bakımı ile rehabilitasyonu alanlarında istihdam artışı sağlanabileceğini de ifade etti.

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim