Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Toplantısında, "Ekonomiyi istikrarlı ve sürdürülebilir bir raya oturtabilmek için uzmanların, teknisyenlerin ve akademisyenlerin de görüşlerine kulak vermek gerek. Enflasyonla mücadelede tüm dünya faiz artırırken, biz tersi bir politika izliyoruz. Geleneksel politikalara dönmeliyiz. İzlenen ekonomi politikalarıyla gelirlerimiz eriyor" açıklamasında bulunan TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan'a tepki göstermiş.
Cumhurbaşkanımız TÜSİAD’a ilk defa sert çıkmış.
Zira TÜSİAD yönetimi yılardır ayakta uyuyor.
Zenginler klübü üyeleri yıllardır ya Saray’ın mutlak sahibinden korkuyor, ya da kendi düzenlerinin bozulacağından endişe ettiğinden üç maymunu oynuyordu.
Anlaşıldı ki, Türkiye’nin ekonomik çıkmaza girmesi, bir ucunun da zengin iş adamlarına dokunması TÜSİAD’ı ilk defa çileden çıkarmış.
TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan'ın "Enflasyonla mücadelede tüm dünya faiz artırırken, biz tersi bir politika izliyoruz. Geleneksel politikalara dönmeliyiz" açıklamalarına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ey TÜSİAD'ın başına gelen bey efendi. Dış politikada sen bize ders veremezsin, sen daha çıraksın. Önce haddini bil. TÜSİAD böyle giderse bu iktidarın kapısını hiç çalmasın" diye konuşmuş…
Evet…
Türkiye yangın yerine döndükten sonra herkes itfaiyeye haber verir.
Bu bir ne ferasettir, ne de samimiyetle halkın yanında durmaktır.
Önemli olan duman çıktığında refleks vermek…
Unutulmayan olaylardan biri de geçmişte TUSİAD’ın sosyal politikalar izleyen eski Başbakanlardan rahmetli Bülent Ecevit hükümetine tepki verme eylemiydi.
Ecevit’le görüşeceklerine, gazete ve TV’lere paralı ilanlar veren TÜSİAD’ın o dönemde herkes tarafından ağır eleştirilmesi ve ayıplanmasaydı.
Bu kez kendi içlerinde yaptıkları toplantıda Saray rejimine ilk defa “çıkış” yapması geç kalınmış bir davranış olarak TÜSİAD tarihine geçecek…
Böyle durumlarda geç kalanlara Batılı ülkelerde:
“Good morning after supper” derler…
Bizde mealen karşılığı “ Arkadaş biz nerdeyse yatıyoruz, sen daha yeni uyandın” anlamına gelir.
