Ülkemiz insanı, İkinci Dünya Savaşı yıllarını bir yana bırakırsak, Cumhuriyet tarihinin en zor dönemini yaşıyor. O yıllar cumhuriyet çok gençti ve üstelik Dünya Savaşı vardı. Cumhuriyetin 100. Yılına girerken iktidar partisi panik ve telaş içinde. Seçimi kaybetme ve seçilememe korkusu sarmış. AKP’den önce 57 defa hükümet kurulup ömrünü tamamlamış, AKP iktidarı 9 defa hükümet kurmuş ömrünü tamamlamak üzere, hiçbir cumhuriyet hükümeti, bunların yaşadığı panik ve telaşı yaşamadı. Halk nasıl getirdiyse öyle de gönderir, halk iradesinin önünde her tür engel boşuna.

Halk bu iktidara 20 yıl süre verdi, tek adam yetkisi verdi. Peki iktidar bu süreyi nasıl değerlendirdi ve halka ne verdi? Kısaca büyük çoğunluğa, sefalet, işsizlik, pahalılık, yasaklar, yolsuzluk dosyaları yığın yığın, denetim yok. Yargılama yok, yargı iktidarın tehdit aracına dönüşmüş, adaleti ara ki bulasın. Hazine tam takır, kuru bakır, 128 milyar dolar kayıp. Köprüler yollar yapılmış, diğer ülkelerin yaptığı maliyetin beş katı. Yol ve köprülerden geçsen de para ödüyorsun, geçmesen de. Haksızlığı sormak için de kendi mahkemelerine güvenmiyorlar. İngiltere mahkemeleri yetkili kılınmış. 6 milyon Suriye’li savaş bittiği halde kucağımızda kalmış. Afganlar ve diğer ülke göçmenleri cabası. Ülkenin demografik yapısı bozulmak üzere. Ülkede en çok icra daireleri ve yeni mapushaneler açılıyor. Eğitim, sağlık dibe vurmuş. Yurdum insanının yüzünü güldürecek, ortada hiçbir şey yok.

İktidarı ilk seçimlerde göndermek için bütün koşullar oluşmuş. Kendi yaptırdıkları kamuoyu yoklamaları bile, bu gerçeği açıklıyor. İşte bu durumda nasıl mevzuatla oynarım da, seçimleri kazanırım. İktidarın şu an, tek derdi bu. Yani seçim hileleri ile halkın gönlünde kaybettiğini, sandık oyunları ile kazanmak. Peki, parmak boyasını neden kaldırdınız? Bu güne kadar bu oyunları deneyenler oldu. Unutmayalım kendi kazdıkları kuyuya düştüler. AKP de onlardan farklı olmayacak. Belli ki İstanbul seçimleri ders olmamış.

AKP’nin seçmeni ile arasındaki, duygusal bağ koptu. Halk aldana aldana, sonu olmadığını gördü. Her ay petrol buldular, petrol 4 katı pahalandı. Her ay doğal gaz buldular, vatandaş kombiyi açmaya korkuyor. Yerli uçak yaptılar, yerli otomobil yaptılar, Ay’a sert iniş filan yaptılar. Ortada hiçbir şey yok. Bizim halkımız görürse, alırsa, tadarsa, kullanırsa gerçekliğine inanır. Halkın iktidara tanıdığı inanç ve hoşgörü süresi dolalı çok oldu. Derin bir nefes almak için, şimdi sandığı bekliyor.

Sade bir vatandaş olarak ve samimiyetle AKP’ye oy vermem için kendime sordum ve hiç olmazsa 3 tane neden bulayım dedim, yine samimiyetle yazıyorum 1 tek bile gerekçe bulamadım. İstanbul seçimlerinde de aynı yan yollara başvurmuşlardı. “Hiçbir şey olmasa bile bir şeyler oldu” diye uğraştılar. Silah ters tepti. Yine öyle olacak kuşkusuz. Dünya tarihinde, gönüllerde kaybedenin, sandıkta kazandığı görülmemiştir.