Hani bir şarkı vardır ya, “geceler yarim oldu, ağlamak kârım oldu” diye, (Çok şükür bizim ağlanacak, gocunacak hiç bir halimiz yok, ama Allah için 5-10 damla gözyaşı dökebilirsek ne mutlu bize) bu şarkının sözleri gibi son 5-6 senedir bizim de doktorlar yarımız, ilaçlar kârımız oldu. Son olarak yine bir polip operasyonu geçirdim. Kalın bağırsaktan 1-2 cm büyüklüğünde 4-5 tane ben şeklinde et parçaları alındı. (Allah’a şükür tahlillerde temiz çıktı.)
Biz, doktorlar yarımız, ilaçlar kârımız oldu derken, ahir ömürlerinde hiç hastalık görmeyenler bu duruma pek te sevinmemeli. Çünkü inançlarımıza göre, yaşanan hastalık ve sıkıntıların, günahların kefareti olduğu söyleniyor.
Ruh – nefis: Tabii sıhhatli olup ta nefis denen duyguya uymayanların ayrıca büyük kazançları da ahiret hayatında oluyor.
Bunun yanında mesela bazı insanlar 70 yaşına gelmişler ama, “ben bu güne kadar doktora gitmedim, ağzıma ilaç koymadım” diyorlar. Bunu yazıp söyleyenler var. Benim tanıdıklarımdan da böyle kişiler var. İnsan onları dinlerken ister istemez gıpta ediyor.(Gıpta: Kıskanmadan, imrenmek, ona erişmeyi istemektir.)
“Benim üzerime, uyurken sabah güneşi düşmedi” diyen insanlar vardı. Gerçi televizyon çıkalı böyle insanlar yok denecek kadar azaldı ya. O insanlar daha gün doğmadan, hava aydınlanır aydınlanmaz işlerinin başında olurlardı. Tabii çok iş yaparlar, daha çok insana iş, aş derlerdi. Erken yatıp erken kalkanların sıhhatleri de, her iki cihanda kazançları da yerinde olurdu. Şimdi gel de böyle insanlara gıpta etme!
Tertemiz giyinenlere, hep iyimser olanlara, İslam’a uygun olarak çok kazanıp, çok hayır hasenat yapanlara, yetimin başını okşayanlara, ağzından bal, yüzünden gülücükler eksik olmayanlara nasıl gıpta etmez insan?
Allah’a hakiki kul, Muhammet’e (S.A.V.) hakiki ümmet olanlara, kumrular gibi Hû çekenlere, ağaçlar gibi zikir yapanlara, arılar gibi çalışanlara, iman aklın önünde gider, düşüncesinde olanlara nasıl gıpta edilmez ki?
Okuyanların okuduklarını, öğrenenlerin öğrendiklerini hayatına tatbik edenlere, az konuşup çok dinleyenlere, yüzünden, her halinden asalet akanlara, mis gibi kokanlara, yüzüne bakınca karşısındakine ferahlık verenlere, sohbetinde bulunup, “biraz daha konuşsa da dinlesek, eksiklerimizi gidersek” dediğimiz ulu çınarlara nasıl gıpta etmez adam gibi adam olanlar?
Mübarek Ramazan-ı Şerif’iniz mübarek olsun efendim hoşcakalın. (17.09.2007)
Dileğimizi tekrarlayalım efendim; bu gün başlayan mübarek Ramazan-ı Şerif’imiz mübarek olsun efendim.
Saygı ve sevgilerimle.