Kitabın ikinci bölümünde, köyü, köylüyü ve köy yaşantısını anlatmış. Doğa sevgisine örnek olması açısından, “Fidan Dik” şiirinden iki dörtlük veriyoruz.

Gah az yaşla gah çok yaşa

Emeklerin gitmez boşa

Dağa bayıra yokuşa

Gel şuraya bir fidan dik

“Vatanına sadakattir

Bilsen ne hoş saadettir

Bu da bir tür ibadettir

Gel şuraya bir fidan dik”

(sayfa: 29)

Geçmişin yok olan değerleri de Aşık Kurtoğlu’nun şiirlerinin konusunu oluşturur. Bunlar; “Hani Benim Kağnılarım, Naçarsın Gönül, Pınar, Nerde Ah O Günler Nerde, Kalmamış” şiirleridir. Özellikle bu şiirleri geçmişten nostaljik esintiler getirir. Sorar Aşık Rıfat:

“Medeniyet ne getirdi

Sevgi saygıyı bitirdi

İnsanlığı da götürdü

Nerde ah o günler nerde”

Böyle dediğine bakmayın siz. Onun tepkisi yeniliğe, gelişmişliğe karşı değildir. Uygarlığın toplumsal değerleri yok etmesinedir.

“Ben hep varım ilme fenne

Ne gerici yobazım ne

Ölmese adet anane

Nerde o günler ah nerde

Gelişen çağın, salt kentlerde değil, köylerdeki yaşama biçimini de değiştirerek; geçmişe özgü gelenek ve göreneklerle birlikte bazı değerlerimizi yok etmesi, Aşık Rıfat Kurtoğlu’nun da iç üzüncüdür. Eskilerle yenileri karşılaştırırken, şimdiki köy kadınlarına taşlamacı bir dille şöyle der:

“Yakmamış tezeği görmemiş tütün

Her bişeyi gelir çarşıdan satın

“Herifler” çilede “avratlar” hatın

Eski “karılardan karı” kalmamış

3. Bölümdeki, “Övgüler, yergiler ve Öğütler”den anası için yazdığı “Anam” şiirinden tek dörtlük alıyoruz.

“Delim” dersin ayırırsın

Rızkın ile doyurursun

Hep kollarsın kayırırsın

Hiç gözümden kaçmaz anam

(sayfa: 43)

4. Bölüm olan “Aşk”taki aşk, sevda, sevgi özlem, ayrılık vb. şiirleri kitabın üçte ikisinden fazlasını oluşturmaktadır. Bu bölümde, Türk Sanat Müziğinden, arabeske, Arabeskten Kalk müziğine kadar beste olabilecek bir çok şiir bulunmaktadır. “Sığmazsın” şiirini de Türk Sanat Müziği şarkı sözüne örnek olarak veriyorum.

Umut gözlüm içimdeki sızısın

Bahar yüzlüm alnımdaki yazısın

Şiir sözlüm sen gönlümün kızısın

Sayfa sayfa kitaplara sığmazsın

Her nefes aşkını ruhumda duydum

Kaderini kaderimle bir saydım

Çıkmayasın diye kalbime koydum

Sen gönlümden başka yere sığmazsın (sayfa: 71

Arabesk müziğe,”Uçar gibi gel” şiiri örnek alınabilir.

Sen olmadan halim bir bilsen nice

Hasretim hicranım dağlardan yüce

Bekleme sabahı hemen bu gece

Kanatlan sevgilim uçar gibi gel

TRT repertuarına girmiş “Yıkılın Dağlar” adlı türküsünün sözleri de Türk Halk Müziğine örnek şiirlerden birisi. iki dörtlük de bundan alıyoruz.

Yar gurbet elinde ben sıladayım

Yol verin geçeyim bükülün dağlar

Ölüm kurtulmadım bir çiledeyim

Çekilin aradan çekilin dağlar

Tütüyor gözümde yar buram buram

Söyleyin burada ben nasıl duram

Dünya gözüyünen bir kere görem

Sonra yollarıma dikilin dağlar (sayfa: 134)

Kitabın 5. bölümü “Çorum Kültürü”nde “Köy Düğünlerimiz”dir

Oğlan kara yağız kız ondan tavlı

Düşmüşse gönülün gönüle meyli

Allahın emridir, Resulün kavli

Töredir gençleri baş göz ederken

Dörtlüğüyle başlayıp;

Cümlenin oğlu cümlenin kızı

Ersin bu murada alsın bu hazzı

O gece iki rekat şükür namazı

Töredir gençleri baş göz ederken (sayfa: 164-177)

Dörtlüğüyle sonlanıyor.

Aşık Rıfat Kurtoğlu’nun bu kitabında çok güçlü şiirlerinin yanı sıra, kendisini yinelediği, birbiriyle benzeşen şiirleri de var. Kendisini, kendisinden önceki ustaların etkisinden ve tekrardan kurtarmak istiyorsa, Aşık Edebiyatı’nın gelmiş geçmiş tüm ustalarını çok iyi okuyup özümlemesi gerekmektedir. Ancak ondan sonradır ki kendi tarzını bulacak kendi kimliğini oluşturacaktır. Azimle, inatla, gayretle yılmadan bilinçli bir biçimde çalıştığı sürece başaracağına inanıyoruz. O zaten bu güne değin ortaya koyduklarıyla da geleneksel aşık edebiyatının Çorum’daki en güçlü temsilcilerinden biri olmaya aday görünmektedir.

Onun bu başarısını sürdürebilmesi biraz da bizlere biz Çorumlulara, daha da çok ilgililere bağlıdır. Çorumlunun bu yetenekli sanatçı evladına sahip çıkarak onu desteklemesini bekliyoruz.

Çünkü O’nun başarısı önce Çorumun, sonra da ülkemizin kazancı olacaktır.

Nisan 1995

(SÜRECEK)