“BİR İBRAHİM” ÜZERİNE

Elimde, albenili bir kapak içinde, birinci hamur kağıda basılmış pırıl pırıl bir şiir kitabı var; “Bir İbrahim”. İbrahim Yıldız’ın beşinci şiir kitabı bu…

“…Bir İbrahim gözlerinden öpüyor, ben de şiirin evrensel güzelliğiyle kucaklıyorum sizi…” diyerek imzalayıp ulaştırmış bana.

Önceki kitaplarını da aynı dost duygularla imzalayıp gönderme inceliğinde bulunmuş, gönendirmişti beni.

Kitabın içine koyduğu basılı kartta da sanatçı kimliğini en güzel bir biçimde yansıtan bir resmi, onun altında da “Pay Tadı” adlı bir şiiri vardı. Bu şiir daha önce, “Doruktaki Koltuk Boş” adlı şiir kitabında yayınlanmıştı. Sadece bu şiiri bile, İbrahim Yıldız’ın şiiri ve şiir anlayışı hakkında bizlere önemli ipuçları verebilecek niteliktedir.

Pay Tadı’nda şöyle demiş İbrahim Yıldız:

“gökyüzü dediğin bir dilim ekmek

bal sürdük üstüne

karanlığa çiçek ekerek

çıktık güneşe

bölüşmeyi bir öğrenebilsek

gök de bizimdir yer de”

Paylaşımın evrensel güzelliğini ne güzel anlatmış bu şiirinde.

62 yaşına değin hiçbir şiir kitabı yayımlamayan İbrahim Yıldız, Mart 1990 dan bu yana altı ayda bir şiir kitabı yayımlamaya başlamıştır.

İkinci şiir kitabı “Doruktaki Koltuk Boş”, İlhan Demiraslan Şiir Yarışması’da mansiyon alınca; Kıyı dergisinin Şubat 1991 tarihli 59. sayısında kendisiyle bir söyleşi yapılır. O yaşa kadar şiir yayımlamamasının nedeni şöyle anlatır.

“…Ne zaman kitap çıkarmayı düşünsem; Nazım, Dağlarca hayranlığım karşıma, dikiliyor beni durduruyordu. Bu durum bana şiir yayımlamayı bıraktırdı. Ancak, yazmayı hiçbir zaman bırakmadım…”

Kendisini kitap yayınlatmaya ise; eleştirmen Mehmet Yaşar Bilen, gazeteci yazar Mithat Yaban ve yazın öğretmeni İbrahim Kaytmaz’ın razı ettiklerini söyler.

“Doruktaki Koltuk Boş”, adlı şiir kitabının ilk şiiriyle ‘Nazım’ ve ‘Dağlarca’ şiirine hayranlığını şöyle dile getirir:

“dedik ki asım bezirci’ye

-nazım yaşamış

dağlarca bu ülkede

utanıyor insan şairim demeye-

işçiliği yalap yalap etti şiirin

uzanıverdim ahmet arif’ten

hilmi yavuz’a

abece halinde

-yok öyle şey- dedi

bezirci

meyveleri saymaya başladı

sözünü kestim sıra armuda gelince

-ahlat da var- dedim

-işte

ham ahlat-

o gülerken eleştirmence

insanlarım bir sevginin resmini çizdiler içime

durdular ışık ışık

dağ dağ gönlümde

yaşamaya değer bu dünya

ağız ağza

omuz omuza birlikte

hele

ahlatlarım

ahlatlarım

bir göynürse

bir

onların güneşinde

açılır belki

halk gözlü bir başka pencere” (sayfa: 79)

80 sayfadan oluşan “Bir İbrahim” adlı bu beşinci şiir kitabına, 64 şiirini almış İbrahim Yıldız. Bunları da dört bölüm başlığı altında vermiş kitabında.

“acılar gülde diken” bölümüne altı;

“ağaç diktim/yol açtım bölümüne yirmi sekiz;

“bir pirinç tanesi” bölümüne yirmi dokuz;

“…azığım tükenmedi” adlı son bölüme ise, “dimyat yolcusu adlı tek şiirini almış.

(SÜRECEK)