Top oynamaya dalmış iki çocuk, evinin penceresini açıp kendilerine bağıran kadının sesiyle başlarını kaldırdılar. Birkaç saniye sonra da aldırmadan oyuna yine devam ettiler, öyle tatlı oynuyorlardı ki…
Bir süre sonra kadın öncekinden daha öfkeli bir şekilde yine camı açıp,
-Arda derhal eve gel, dedi. Arda,
-Ama anne, oynuyoruz, birazcık daha…
Deyip, top koşturmaya devam etti… Kadın,
-Oğlum ben sana bu çocukla oynamayacaksın demedim mi? Dedi. Sonra da pencereyi öfkeyle kapatıp, içeri girdi.
Arda oyuna devam etmek istiyordu. Ama arkadaşı Onur’un gülen yüzü gölgelenmiş, hüzünlenmişti, boynunu büküp,
-Ben oynamayacağım dedi.
İkisi de anlayamadıkları bu durum karşısında kapıları karşılıklı olan evlerine döndüler. Arda’ya kapıyı açan annesi O’nu içeri almıştı. Onur’sa boynunda takılı anahtarla evin kapısını açıp babasının bekâr evine girdi.
Kendini oyalamaya çalıştı, olmadı. Arda’nın annesi neden onunla oynamasını istemiyordu. Geçen hafta geldiğinde de benzer bir olay yaşanmıştı. Babasının iş yerine telefon açtı. Babası, akşam geldiğinde konuşacaklarını söyledi. Duramadı annesini aradı. Bir süre sonra annesi işten izin alıp gelmişti. Oğluna,
-Sen evde dur oğlum diyerek, Arda’ların kapısının ziline bastı. Kapıyı açan Arda’nın annesi,
-Buyurun dedi.
Onur’un annesi öfkesini bastırmaya çalışarak,
-Merhaba dedi. Sonra da
-Garanti belgenizi getirir misiniz dedi. Arda’nın annesi,
-Ne garantisi, eşyalarımız çoktan alınmıştı, dedi. Gelen kadın, ısrarla garanti belgesi istiyordu. Bir türlü anlaşamıyorlardı. Arda’nın annesi, gelen kadını içeri buyur etti. Mutfağa geçen kadın, beyaz eşyalarını gösteriyordu. Onur’un annesi salona geçtiklerinde bir koltuğa oturdu. Ev sahibi kadının, gözlerinin içine delici bakışlarla bakarak,
-Demek ki siz garanti deyince eşya anlıyorsunuz deyince, evin hanımı bu durumda bir şeyin olduğunu anladı. Misafir kadın,
-Yaşamın garantisi bile yokken, evliliklerin garantisi olabilir mi dedi. Ardından da öfkesini artık gizleyemeyerek,
-Gelecekte ne yaşayacağınızı biliyor musunuz? dedi. Arda’nın annesi durumu anlamıştı.
-Tabi ki bilmiyorum dedi.
-O zaman hangi hakla biz ayrılıyoruz diye, oğlunuzun, oğlumla oynamasını engelleyip, yaşadığımız bu zor dönemi çocuğum için daha zor hale getiriyorsunuz?...