Görüntü itibariyle, Çorum FK her kadar istemese de, gerek şans, gerek diğer takımların aldığı saha sonuçlarıyla play-off şansı güçlü şekilde devam ediyor.

Artık telafisi olmayan haftalara girildi ve kredinin erken tüketilmesi nedeniyle, her maç bir final. Play-off şansı güçlü şekilde devam etmesine rağmen, şehirdeki karamsar havanın yanı sıra, takımın içerisinde bulunduğu ruh hali, fazlasıyla hissediliyor.

Somaspor maçı da, “kader” maçlarından biriydi. Evet, hafta içi olmasının etkisi fazla ama, tribünler bu kadar da boş olmamalıydı.

İki takım da, özellikle ilk yarıda çok kötüydü. Konsantrasyon eksikliği, ilk bakışta hissediliyordu. Takımlardan biri azıcık iyi olsa, farka gitmesi içten bile değildi. Böyle bir görüntüde oynanan maçta, Çorum FK, Mehmet Akyüz, Burak ve Halil İbrahim ile önemli fırsatları harcadı.

İkinci yarıda, bir maçta olabilecek ne varsa, hepsine şahit olduk. Şok bir baskı ile devreye başlayan Somaspor, henüz 47.dakikada penaltı kazandı. Elle oynama var mı, yok mu? tartışılır ama, Hasan Hüseyin’in 1 dakikada yaptığı iki kritik kurtarışla maçın kahramanı olduğu tartışılamaz.

Önce penaltıyı çıkartan, 1 dakika sonra da, karşı karşıya pozisyonda gole geçit vermeyen Hasan Hüseyin, belki de sezonun bitmesine izin vermeyen, takımını ayakta tutan isim oldu. Murat Yıldırım’ı da unutmamak lazım. Kaptan, bu maçta da, mücadelesi ve hırsıyla, adeta tek başına isyan etti. Bu süreçte, kendisine Halil İbrahim dışında ayak uydurmaya çalışan kimseyi göremedik. Üzücü olan da bu zaten.

Somaspor’un, kırmızı kart nedeniyle, 50.dakikada 10 kişi kalması maçın bir başka kırılma anlarından biriydi.

Somaspor 10 kişi kalmasına rağmen, oyun başa baş mücadeleyle devam ederken, sağ bek Mustafa Eren’in’in oyundan alınıp yerine kanat oyuncusu Volkan Okumak’ın girmesiyle, 3’lü savunma, çift forvete dönen Çorum FK, Ergün Penbe’nin bu hamlesiyle 3 puanı hanesine yazdırdı. Bu değişiklik de, sanırım Ergün Hoca’nın Çorum FK’ya geldikten sonraki en olumlu hareketiydi.

Netice itibariyle, Çorum FK, kazanmak zorunda olduğu maçta 3 puanı hanesine yazdırarak, play-off umutlarını sürdürdü. Ancak, sahadaki görüntü halen umut verici değil. Tabii, bunun nedenleri var. Kulüpte ve takım içerisinde yaşananlara bakınca, bu takımın her şeye rağmen yoluna devam etmesi de, büyük bir özverinin ürünü olarak karşımıza çıkıyor.

Artık şu, su götürmez bir gerçek. Takımda bir huzursuzluk, mutsuz bir ortam var. Futbolcuların vücut dilleri bunu doğruluyor. Kazanılan bir maçtan sonra, takımın direkt soyunma odasına gitmesi de, bunun gözle görülen başka bir kanıtıdır.

Son 6 haftaya girilirken, play-off şansı güçlü şekilde devam ediyor. Olur ya da olmaz, zaman gösterecek. Her şey, tüm olumsuzluklara rağmen, futbolculara kalmış durumda.