Fransa yönetiminin, Türkiye karşıtlığı nedendir?

Bugün Türkiye ve Fransa:

-Libya politikasında karşı karşıyadır.

-Suriye politikasında karşı karşıyadır.

-“Doğu Akdeniz’de ben de varım” diyen Türkiye için Akdeniz’de karşı karşıyadır.

-Ermenistan sorununda karşı karşıyadır.

-Kıbrıs politikasında karşı karşıyadır.

-Türkiye’nin AB üyeliği konusunda karşı karşıyadır.

Nitekim Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı Valeria Gisgard D’Esting, 2002 yılında “Türkiye Avrupalı değildir. Başkenti ve % 95’i Asya’da olan bir ülke AB’nin parçası olmamalı” diyerek bir tartışma başlatmıştı.

Ve de Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı Sarkozy, “Türkiye AB’ye ait değildir. Türkiye’nin yeri Asya’dır” diyerek Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olmuştu.

Yani Fransa’nın Türkiye karşıtlığı yeni de değildir.

***

Ve soykırım iddiasında da karşı karşıyadır.

Fransa 2001 yılında, 1915 olaylarını “Ermeni Soykırımı” olarak kabul etmişti.

Zaten Fransa’da, değişik kentlerde 35 soykırım anıtı da dikilmişti.

Ayrıca 2006 yılında, “Ermeni Soykırımı’nın İnkârını Cezalandıran Yasa Tasarısı”nı kabul etmiş, ama Anayasa Komisyonu’nun önerisiyle senatoda reddedilmişti.

Aynı yasa 2015 yılında bir kez daha gündeme getirilmiş, ama yine sonuç alınamamıştı.

Cumhurbaşkanı Macron ise 2017’deki seçim kampanyasında, “soykırım” için söz vermiş, 5 Şubat 2019 günü 24 Nisan’ı “Ermeni Soykırımını Anma Günü” olarak ilan etmişti.

Buna karşılık Türkiye, Ruanda’da yaşanan soykırımdan Fransa’yı sorumlu tuttu. Ve de Fransa’yı Cezayir’de “katliam ve soykırım yapmakla” suçladı.

Çünkü 1994’te Ruanda’da, Fransa’nın desteği ile 1 milyon Tutsi azınlık katledilmişti.

Çünkü 1945’te Cezayir’de, Fransız sömürgeciliğine karşı bağımsızlık mücadelesi veren 45 bin Cezayirli katledilmişti.

Ne yazık ki Türkiye, Cezayir için 1950’li yıllarda BM’de yapılan oylamalarda, Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerine ters düşmüştü.

Çünkü Türkiye, 1958 yılında BM’de yapılan Cezayir’in bağımsızlık oylamasında Fransa yanında yer almıştı.

Ama yıllar sonra, yani 1985’de dönemin Başbakanı Turgut Özal, o günlerde Türkiye’nin takındığı bu tutum için Cezayir’den özür dilemişti.

***

Peki, Fransa İslam Dünyası ile neden kavga etmek istiyor?

-1,7 milyarlık İslam Dünyası’nın hassasiyetleri neden tahrik ediliyor?

-Fransa’da yaşayan 7 milyona yakın Müslüman vebalı mı görünüyor?

-Macron’un kışkırtıcı konuşmalarının ardından Hz Muhammed’in karikatürlerini resmi binaların duvarlarına yansıtmaktan amaç nedir?

-İfade özgürlüğü şemsiyesi altında, Müslümanların hassasiyetlerine dokunmaktan amaç nedir?

Oysaki bu hassasiyetler gerekçe gösterilerek işlenen cinayetler, İslam ülkelerinde de kınanmıştır.

Ve de büyük tepki gösterilmiştir.

Ama bu cinayetlerin olması için Fransa’da, sanki gerekli bir iklim hazırlanmış gibidir. Ve de halen hazırlanmak istenilir gibidir.

***

İşte bu nedenlerle, 22 Ekim 2020 günlü yazımda sorduğum soruyu bir kez daha sormak gerekti.

7 Ocak 2015 günü “Charlie Hebdo” dergisine saldıran, çoğu karikatürist 12 kişiyi öldürüp 11 kişiyi yaralayan, ama kimliklerini bilerek araba içinde unutan iki kardeşin, otomatik silahlarla yüksek düzeyde korunan bir binaya çok rahat girebilmesi...

-Ve bu Cezayir asıllı Fransız vatandaşı iki kardeşin, kıstırıldığı halde sağ yakalanıp sorgulanması gerekirken öldürülmesi...

-Ve de ifade özgürlüğüne örnek olarak Müslümanların hassasiyet gösterdiği bu karikatürleri öğrencilerine gösteren öğretmeni, 16 Ekim 2020 günü öldüren kişinin, yakalanıp sorgulanması gerekirken hemen öldürülmesi…

Bu katliamların aydınlatılmasını ve arkadaki iradenin görünmesini engellemek midir?

***

Acaba asıl sorun:

Fransa yönetiminin özellikle gündeme sunulan “İslamofobi” üzerinden, iç siyasette kullanılmak üzere yeni bir Fransız Milliyetçiliği mi inşa etmek istemesidir?

Ve de:

-Fransa’nın soykırımı kabul etmesi üzerine de “Fransız mallarına boykot” çağrısı yapan, ama tutmayan…

-Ve bugünlerde, yine hem yanlış bir politika hem de tutmayacak olan “Fransız mallarına boykot” çağrısı yapan…

Yani bugünkü Türkiye yönetiminin “İslamofobi” üzerinden, iç siyasette kullanılmak üzere bir Müslüman Milliyetçiliği mi inşa etmek istemesidir?