Yeni Ticaret Kanunumuz beraberinde bir çok yenilikler getirdi, bunlardan bir kısmı uygulanabilirliği tartışılan konular, bir kısmı ise yıllardır beklediğimiz konuları içermektedir. İşletmelerimizi doğrudan ilgilendiren, ek mali külfetler getiren ve şu andaki hükümlere göre sürekli güncellenmesi  zorunlu olan bu yeniliklerden bir tanesi de işletmelerin kullanmış oldukları her türlü belgelerde bazı kütük bilgilerinin yer alması ile ilgilidir.

İşletmelerin kullandığı yasal kapsamda olan belgelerin yanı sıra yazışma belgeleri ve internet sitelerinde de bu kütük bilgilerinin yer alması zorunluluğu getirilmiştir.

Bu zorunluluğu içeren kanun maddesine bir bakalım; Türk Ticaret Kanununun 39. Maddesi aynen şöyle demektedir.” Tescil edilen ticaret unvanı, ticari işletmenin görülebilecek bir yerine okunaklı bir şekilde yazılır. Ayrıca, tacirin işletmesiyle ilgili olarak kullandığı her türlü kâğıt ve belgede, tacirin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmesinin merkezi, tacir sermaye şirketi ise taahhüt edilen ve ödenen sermaye, internet sitesinin adresi ve numarası gösterilir. Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde, sırasıyla yönetim kurulu başkan ve üyelerinin; müdürlerin ve yöneticilerin adları ile soyadları gösterilir. Tüm bu bilgiler şirketin internet sitesinde de yayımlanır.” Diyerek uygulaması kimi zaman çok zor olacak bir düzenleme getirmiştir.

Yukarıdaki madde metninden de anlaşılacağı üzere, fatura, fiş, yazışma belgelerimiz, irsaliye vs.. her türlü belgelerimizde; sicil numaramızı, ticaret unvanımızı, işletmesinin merkezini, sermaye şirketi ise taahhüt edilen ve ödenen sermayeyi, yönetim kurulunu, internet sitesinin adresi ve numarasını yazmak zorunluluğu getirilmiştir.

Durum böyle olunca, bu kadar bilgiyi bahsedilen belgelere nasıl sığdıracağımızı, yeni bir değişiklik olduğunda belgeleri değiştirmek zorunda kalacağımız aklımıza gelmektedir.

Mesela, mevcutta görülen taahhüt edilen sermayeyi yazarak, fatura, irsaliye ve diğer belgelerimizi bir miktar matbaaya bastırdığımızı düşünelim, bastırdığımız tarihten kısa bir süre sonra taahhüt edilen bu sermayeyi ödemek için karar almak zorunda olduğumuzu ve ödediğimizi düşünelim, bu değişiklik için daha önce bastırdığımız tüm belgeleri iptal yada vergi dairesi kanalı ile imha ettirip yeniden mi bastıracağız.! Bu biçimin işletmelere ne kadar ciddi bir ekonomik ve zaman maliyeti yaratacağı açıktır.

Bu zorunluluğu getiren maddenin gerekçesinde, üçüncü kişilerin kimle muhatap olacağı ve diğer haklarının korunması açısından getirildiği belirtilmiştir. Ancak, yukarıda belirttiğimiz tüm bu zorluklar göz önüne alınarak, uygulaması çok zor ve maliyetleri yüksek olan bu tür uygulamalar hafifletilmelidir. Çünkü, zaten bahsedilen bilgiler TTK 1524 maddesinde emredildiği üzere internet sitelerinde herkesin kullanımına açık olacaktır, ayrıca ticaret sicil kayıtlarında da yer alacak olan bu bilgiler herhangi bir uyuşmazlık halinde hem de güncel olarak bu alanlardan temin edilebilecektir.

Başka bir açıdan bakacak olursak, kağıdın hammaddesinin ağaç olması ve yıllardır devlet politikalarının çevre için yaptığı çalışmalar, erozyon ve oksijen için ağaçları korumamız gerektiği dikkate alınmalıdır. Yukarıdaki yasal hükmün uygulanması halinde atıl duruma düşecek kağıt miktarı, bu atıl varlığın ekonomide yarattığı negatif katma değer yükselecektir.

Bu nedenlerle, kanunumuzun 39. Maddesinin, “bu bilgilerin sadece ticaret sicilde ve internet sitelerinde bulunması zorunluluğu” olarak değiştirilmesi yerinde olacaktır.