Farkına varmak kavramının, hayatımızda her zaman çok önemli bir yere sahip olması gerektiğini düşünmüş ve savunmuşumdur hep.

Farkına varmak, farkında olmak, farketmek…

Hakikaten, içeriğini dikkatlice ve derinden düşündüğünüzde ne kadar da ehemmiyet arz eden bir konu bu…

Mesela, adaletin farkında olmak; soralım kendimize ne kadar adil ve hakkaniyetli biriyiz, bu konunun ne kadar farkındayız?

Kapımıza dayanıp bir gün bize de lazım olmadan önce, kime, kimlere adil ve adaletli davranılıp davranılmadığını ne kadar önemsiyoruz acaba?

Tanıdığımız ya da tanımadığımız ama haksızlığa uğradığını düşündüğümüz ya da şahit olduğumuz her hangi birinin, uğradığı haksızlığa karşı hiç baş kaldırdık mı?

İtiraz ettik mi?

Benim gibi düşünmüyor olabilir ama bu olmaz, asla gönlümüz razı olmaz, bu doğru değil dedik mi örneğin ?

Sahi hiç vicdanımız sızladı mı gerçekten?

Yoksa her şeyi görüp bilmemize rağmen, adam bana ne yaa, neyime gerek deyip, ses çıkarmadan dönüp yolumuza mı gittik?

Mesela, komşu hakkının ne kadar farkındayız?

Evimizde gürültülü veya bencilce hareket ederken, çöpümüzü kapının önünde kokuturken, ya da merdivenlere, asansöre damlatmadan götürüp ‘atmalıyız’ı kaç kere aklımızdan geçirdik acaba?

Balkonda keyif sigarası içerken ( içenler için söylüyorum) külümüzün aşağı ya da yan balkona uçuşabileceğini mesela…

Sigara demişken, ben izmaritini sokağa atan, arabasından sokağa çöp, kağıt, vs fırlatan, çekirdek kabuklarını yollara atan, piknik dönüşü çöplerini, kalıntılarını ortalıkta bırakan insan görünümlü mahlûkatlardan, ( uyardığınız zaman da ‘’çöpçünün işi ne kardeşim, bir sürü maaş alıyor, süpürsün’’ diyen bencil öküzlerden) camları indirip müziği sonuna kadar açan dangalaklardan, nefret ediyorum.

Ha, bir de arabasında çakar lamba ile dolaşan, ( İstanbul bunlardan kaynıyor adeta) bir yerlerden edindikleri güç ya da torpille kendilerini özel zannedip trafikte binlerce insanın hakkını gasp ederek kul hakkının daniskasını yiyen sonradan görme haramzadelerden…

Gördüğünüz üzere bu konuda sayfalarca yazsam yetmez inanın. Farkına varmak, dedik ya,

Ah bir varabilsek keşke…

Sevmenin güzelliğinin, sevilebilmenin zenginliğinin,

Saygı duyabilmenin erdemini, duyulabilmenin kıymetini,

Bölüşmenin bereketini, bölünmenin yok oluşa sebep olduğunu, fark edebilsek keşke…

Çiçeği dalında sevebilmenin güzelliğinin, koparmanın bencillik olduğunun,

Kolaya kaçmanın ucuzluğunun, zoru seçmenin kalitenin öz kaynağı olduğunun, farkına varabilsek...

Keşke…

Sevgilerimle.