Adam olamadın gitti zevzek

….

Yürü be, yürü be, yürü be insan değilsin

Kendini bilmeyen canım eli ne bilsin

Halkı, halkı, halkı, hakkı ne bilsin?

Eskişehir Belediyesinin Porsuk Çayı kenarına yerleştirdiği heykel haberlerde yer aldı. Onaylayanlar vardı, eleştirenler vardı. Öneri getirenler vardı.

Fotografta görüldüğü gibi birlikte hatıra çektirenler de vardı.

Şehirlerde, özellikle parklarında, piknik alanlarında benzer manzaralarla karşılaşıyoruz. İnsanlar piknik yapıyor. Gayet güzel. Kimseye zarar verilmiyor. Kimse rahatsız edilmiyor. Televizyon dizilerinden, bilgisayar oyunlarından uzaklaşıyorlar. Bulundukları ortamlarda daha fazla temiz hava, oksijen alıyorlar. Uzun lafın kısası beyinlerine daha fazla oksijen gidiyor. Cep telefonlarıyla oyalanırken; yanındaki arkadaşlarıyla yüz yüze konuşarak kısa mesaj yerine konuşmaya fırsat bulabiliyorlar. Telefonla kısa ‘SMS’lerin, görüntü paylaşımların yerini iletişim kurmak için sohbetler alıyor.

Buraya kadar her şey güzeldi. Kimseye hesap vermeden diledikleri saatte piknik yerinden ayrılabiliyorlar. Masaların, yeşil alanların vay haline! Piknik yerleri savaş alanlarından gelen görüntülere benziyor. Masaların üzeri yakılmış, banklara zarar verilmiş. Yeni yetişen fidanlar, ağaçların yeni sürgünleri kırılmış. Yerlere plastik bardaklar, kola şişeleri izmaritler atılmış. Ortamı uygun bulsalar “hacetlerini de” gidereceklermiş.

Duyarlı insanlarımız, bu manzara karşısında tepkilerini dile getirir. Sinirlenip bağırır çağırır. Bunları yapanları eşek olmakla suçlar. Bunları yapanları eşeğe benzetiriz. Davranışlarını da eşeklik olarak görürüz. Hakaret etmeye başladığımızda “it herif” diye ağzımızı açarız. Hızını alamayanlar kalaycılık yapmaya başlar.

Yapılan bir yanlışa, bir başka yanlışla karşılık veririz.

İnsanların, zavallı hayvanlardan alıp veremediği nedir? Tarih boyunca evcilleştirdiğimiz hayvanların insanlara hiçbir zararı olmamıştır. Yabani hayvanlar bile zorda kalmadıkça insanlara zarar vermez.

Çevremizdeki insanlara hakaret etmek için onları eşek, köpek, ayı gibi hayvanlara benzetiriz. Diğer taraftan kendimizi, sevdiklerimizi yüceltmek için de onları hayvanlara benzetiriz.

Güçlü, kuvvetli, malum konularda Süpermen olduğumuzu anlatabilmek için damızlık boğa gibi, ala tosun gibi, koç gibi olduğunu ballandıra ballandıra anlatırız.

Oysa başkasına hakaret etmek için kullandığımız koyunların; öküzlerin koçlarla, öküzlerle çok yakın akraba olduklarını görmezden geliriz.

Dünya kuruldu kurulalı hayvanlar, hayvan olduklarını biliyorlar. Bazı insanlar insan olduklarını ne zaman anlayacak?

Bilen var mı?