DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için, “Erdoğan topluma karışamıyor. Çok yaklaşılamıyor, kendisi de yaklaşamıyor. Tepkiden korkuyorlar belli ki. Kolay değil, bizim yürüdüğümüz gibi her yerde yürümek.” demiş Sözcü Gazetesi yazarı İsmail Saymaz’a…

Önce yukardaki sözleri sarf edene, sonra da kimi muhatap aldığına bakmak gerek sanırım.

Tabiidir ki, sayın Erdoğan ile birlikte AKP hükümetlerinde görev ve sorumluluk alan Babacan ile şu an DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan arasında çok ama çok fark var.

Bir kere sırtında artık ve eskisi gibi “yumurta küfesi” yok Babacan’ın…

Aradan 18 yıl geçmiş.

Bu süre içinde Türkiye’de çok şey değişti.

İnsanlar değişti.

Kuşak farklılıkları var.

21. yüzyılı yorumlama, algıları yerinde ve zamanında kullanma, kadrolarda değişik nitelikler arama vs…

Bütün yaşananlar çok ama çok şey geride kaldı.

Eski sistem bile yok.

Parlamento var ama işlevi yok.

Milletvekili var ama etkisi yok.

Bakanlar kurulu var yetkisi yok.

Güya muhalefet var ama sadece “görüntü” verebiliyor.

Medya var, sahibinin sesi…

Yargı var, gözleri kapalı ama yüzü Saray’a dönük

Babacan ,“Erdoğan topluma karışamıyor. Çok yaklaşılamıyor, kendisi de yaklaşamıyor. Tepkiden korkuyorlar belli ki. Kolay değil, bizim yürüdüğümüz gibi her yerde yürümek.” diyor ya, bu çok doğru.

İktidarları sonuna gelen liderlerin işi kolay değil.

Rahmetli, Celal Bayar, İnönü, Menderes, Demirel, Ecevit, Özal, Türkeş, Erbakan, Çiller de zaman zaman halkın tepkisiyle karşılaştı, bunları gördük, yaşadık.

İnönü ve Özal’a karşı, iki “densiz” iki “dengesiz” çapulcu-meczup, ortalara çıkıp suikast teşebbüsünde bile bulundular.

Liderlerin, yönetenlerin halkın tamamı, yani herkes tarafından sevilmesi beklenemez.

Beklenmemeli.

Sayın Erdoğan’a gelince:

Recep Tayyip Erdoğan’ın halkın arasına korkusu yüzünden karışmadığını sanmıyorum.

Evet her insanın korkuları vardır.

Hele hele ülkenin tek yöneticisi ise korku kaçınılmazdır.

Sonuçta korku, korkuyu yaratır.

Erdoğan’ın bugün de, yarın da halkın arasına rahatça girip, normal vatandaş gibi davranması zaten beklenilemez.

Beklenilmemeli…

Gün içinde aldığı tehdit ve ihbar sayısını bilmek, tahmin etmek bile zor.

Çevrenize bakın, hiçbir tehdit almadan, ancak gölgesinden korktuğu için devletten aldığı korumalarla sokaklarda yürümeye çalışan nice “yalaka” gazeteci var.

Nice eski bakan ve milletvekili var koruma alında hayatlarını sürdüren..

Şu anda Babacan’ın kaç koruması var?

Bilen var mı?

Yürüüüüüü beyimmm.

Sokaklar (!) senindir…