Bu ise insani yeteneklerin sona ermesi, üzerinizde ulu Allah’ın kuvvetinin karşılaştığınız zorluğu üstesinden gelecek kadar ve hatta fazlasının çoğalması ve size yardımcı olmasıdır. Buna keramet denir. Bu da yüce Allah’ın rızasını ve sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmak için sizin çalışmanıza bağlıdır. Yani, R.SAV. efendimiz buyurmuşlar ki; “Dünyayı isteyen sağye sarılsın (çalışsın) ahireti isteyen ahirete çalışsın. Hem dünyayı hem de ahireti isteyen yine çalışsın.” Hz. Ali buyurur ki; “Dünya ve ahiret iki hanımılı bir kişiye benzer. Birine fazla meyleden diğerini darılıyor. Onun için ikisini de eşit götürmek lazımdır. Ben yine de ahiret ağırlıklı yaşamamızın daha yararlı olduğunu söyleyebilirim. Çünkü, dünya geçici, ahiret ebedidir. Ebedi sonsuz olan geçici olandan daha üstündür. Ne gariptir ki, ebedi saadetin sağlanması, geçici dünyada elde edilmektedir. Demek ki, Allah’ın rızası doğrultusunda dünya için çalışmak da ahiret için çalışmak demektir. Bunun açılımı ise çizilen yolda gitmekle olur.”
Şimdi Hz. Ali R.A.nın en üstün ve bilinen özelliği olan harp sanatı ve kahramanlığından birkaç örnek sunalım:
Daha önce de ifade edildiği gibi Hz. Ali’nin bahadırlık, kahramanlık, cesaret ve şecaati –korkusuzluğunu- R.SAV.in hicret olayında R.SAV.in yatağına yatarak Hz. Muhammed’in evinin etrafının müşrikler tarafından çevrildiğinde göstermiştir. Evi çeviren üçyüz kişinin kendisini öldürmeleri korkusuna rağmen korkmadan R.SAV.in yatağına yatması olayıdır. Şöyle bir şe de aklıma geliyor. Müşrikler, R.SAV.in hicret gecesi gece evinden çıkıp müşrik teröristleri aralarından geçip gittiğinde düşmanlar eve giriyorlar. R.SAV.in yatağının üstündeki örtüyü kaldırdıklarında Hz. Muhammed’i bulacaklarını sananlar Hz. Ali’yi yatakta görünce şaşırıyorlar. O anda Hz. Ali’yi öldürebilirlerdi. Aklıma gelen soru şu; neden öldürmediler? A) Hz. Ali’nin eceli gelmedi. b) Amaçları R.SAV.i öldürmekti. Bence müşrikler Hz. Ali’ye teslim edilen Mekkeli zenginlere ait olan kıymetli eşyaların altın, akçenin emaneti o anda Hz. Ali’nin uhdesind eolduğundan ben sizlere ait olan pahada ağır olan bu emanetleri korumak ve sahiplerine vermekle görevliyim anlayışı müşreklerin Hz. Ali’yi öldürmekten vazgeçirmiş olabilir. Bu güçlü bir varsayım ve en kuvvetli muhtemel olsa gerek.
Hz. Aliyyel Mürteza R.A., R.SAV.in zamanında irili ufaklı yapılan savaşların Tebük seferi hariç ( o zaman R.SAV., Hz. Ali’yi Medine’ye Vali bıraktı) bütün seferlere katılmıştır. Ömrünün çoğu savaş meydanlarında geçmiştir. Tarihçilerin beyanına göre, 82 veya 84 harbe bizzat iştirak etmiştir. Bu savaşların hepsinde de büyük başarılar elde etmiştir. Örneğin; İslamla ilk organize savaş olan Bedir, sonra Uhud, Hendek, Ahzap, Ben-i Nadir, Hayber Kalesi, Hüneyn, Talf vs. gibi bütün savaşlarda da düşmanın rakip edilmesi ile ilk önce öne çıkan Hz. Ali’dir. Uhud, Hendek, Hayber savaşlarında üstün performansı nedeni ile yüce Allah, Cebrail vasıtası ile Hz. Peygambere Hz. Ali için Lafeta, İlla Ali, La Seyfa İlla Zülfikar. (Yani, yeryüzünde Ali gibi kahraman bir genç, Zülfigar gibi bir kılıç yoktur. (Allah’ın rahmeti kuvveti, gücü R.SAV.in duası ve himmeti ile Hz. Ali’nin kılıcı yere düşmemiştir.
Bedir harbinde düşman ordusu 1000 küsür, İslam ordusu 300 kadardır. R.SAV. orduyu iki kısıma ayırmış, birinci bölümün komutasını Hz. Ali’yi, ikinci kısımın yönetimini ise Sad b. Muaz. R.A. hazretlerine vermiştir.
Hz. Ai yiğit askerlerini ön safa dizer. Teke tek mücadele edilmesini, savaş anında silahşörün sağını solunu önünü ve arkasını bir anda görüp gözeterek savaşılmasını talim ettirdi.
Bedir harbinde, müşriklerin ileri gelenleri Velit B. Muğire (Halit b. Velid’in babası) Ebu Cehil (Baş kafir, müşrik) başta olmak üzere bir çokları öldürülmüştür.
Bedir savaşında müslümanların azlığı silah ve techizat bakımından son derece zayıf olduğu ve müşriklerin müslümanların 3-4 katı olduklarından yüce Allah Enfal suresinde müslümanlara meleklerini göndererek müminlere yardım ettiğini bildiriyor.
Örneğin; “Hatırlayın şu zamanı ki ya Muhammed Sav. rabbinizden yardım istiyordunuz da, Allah cc. size peş peşe gelen bielfin 1000 melek göndererek yardım ettim. Ve duanızı kabul ettim.
Enfal suresi 17. ayette ise, felem tağtülühüm velakinnellahe gateleküm. “Onların ölenlerini siz öldürmediniz. Allah öldürdü. Siz atmadınız, Allah attı.” Diye yardımı ilahiyi anlatmaktadır. Bu ayetlerin başka varyantları da vardır. Yani harplerde müslümanlara ulu Allah’ın yardımının oludğu bildirilmişti.
SÜRECEK