Başka bir ayette ise, Yunus suresi 7-8-9-10. ayetler:
“Huzurumuza çıkacaklarını beklemeyenler, d8ünya hayatının (geçici güzelliklerine takılıp kalanlar) nimetlerine kani olanlar onlar cennet nimetlerini görselerdi, dünyayı anında terkederlerdi. Ne yazık ki bize kavuşmayı beklemeyenleri biz azgınlıkları içind ebocalar dururlar. Onlar tevbe ederlerse kurtulurlar. İsyana deva ederlerse kendi elleri ile kendilerine en büyük kötülüğü yapmış olurlar” buyurulmuştur.
R.SAV. efendimiz, yavrularını doyurmak çabasına düştü ve onları doyurdu. Bu sırada menakıbı hayat hikayeleri, kitaplarında şöyle bir olaydan söz ederler: Hz. Ali R.A. yiyeceklerini miskine, yetime ve esire verince dar durumda iken iş aramaya çıktı. Medine’de akarsu olmadığından içme ve sulama ihtiyacı kuyulardan sağlanıyordu. O zaman Medine’de 3 sınıf insan var. 1. sınıf elit tabaka Yahudiler. Medine ekonomisi Yahudilerin elinde. Hıristiyanlar ve müşrikler azınlıkta. Müminler ise tam bir üstünlük kurmalarına rağmen iktisaden ikinci sırada idi. Hz. Ali iş aramak için Medine hurmalıklarına gitti. Bir Yahudi’nin bahçesinde iş buldu. Kuyudan su çekerek hurma ağaçlarını sulama karşılığında anlaştılar. Hz. Ali efendimiz hurma karşılığında kuyudan su çekerken kovanın ipi koptu, kova kuyuya düştü. O günün şartlarında kovayı kuyudan çkarmak mümkün değil. Duruma sinerlenen bahçe sahibi işveren Yahudi, birden sinirlendi ve öfkelendi. Neden kovayı kuyuya düşürdün gibisine Hz. Ali R.A. hazretlerinin yüzüne şiddetli bir tokat attı. Hz. Ali gayet sabırlı ve teslimiyetle sesini çıkarmadı. Karşıık da vermedi. Kovanın bedeli ne ise ücretimden kes dedi. Adam olmaz, kovam da kovam diyorud. Hz. Ali R.A. Bismillahi Allahü ekber diyerek kolunu kuyuya sarkıttı ve kovayı çıkardı. Al kovanı dedi. Bir de ne görsünler, kuyunun suyu kabararak kovanın peşinden kuyudan taşmaya başladı. Hz. Ali R.A. oradan ayrıldı. Yahudi bu durumu görünce Hz. Ali R.A. Hz. Allah’ın katındaki durumu anlamış ve yaptığı hataya çok pişman olup, ben böyle ir insana nasıl tokat vururum diyerek tekrar sinirlendi. Orada bulunan satırı bileğine vurdu ve eli kolundan düştü. Kopan elini öbür eline alarak kan revan içinde R.SAV.e geldi. Olayı anlattı ve R.SAV.in huzurunda müslüman oldu. R.SAV. Allah’ın kudreti ile mucize olarak adamın elini koluna ekledi. Mübarek tükürüğü ile sıvazladı, ilaçladı. Kesilen kol eski haline geldi. Hz. İsa’nın ölüleri dirilttiği kesin ayetlerle sabittir. Hz. Muhammed SAV. bütün peygamberlerin şahıdır. Ancak bunlar Allah’ın kudreti ile peygamberlerin veya velilerin eli ile tahakkuk eder. Yani işi yaratan ve yapan Hz. Allah’tır.
Hz. Ali R.A. hazretlerinin bu gibi kerametleri çoktur. Özellikle harp meydanlarındaki insanüstü hareketleri onbinlerce kişinin huzurunda cereyan etmiş olaylardır. Bu işler yüce Allah’ın sonsuz kudret denizinden birer damladır.
HZ. ALİYLEL MÜRTEZA R.A. HAZRETLERİNİN HARP MEYDANLARINDAKİ KAHRAMANLIKLARI VE BAHADIRLIĞI (Cesur ve yiğit kişi)
Hz. Ali R.A. hazretlerini en belirgin ve üstün özelliği onun harp meydanlarındaki cesur ve yiğitliği, kahramanlığı ve üstünlüğüdür.
Ömrünün erede ise tamamı savaş meydanlarında geçmiştir. İrili ufaklı iştirak ettiği savaş sayısı 80’in üzerinde, 84’tür. Buna rağmen harpte değil de yine de düşmanı ibni Mülcem tarafından camide suikast sonucu şehit edilmiştir.
HZ. ALİ’NİN HİCRETTEKİ ROLÜ
Hz. Ali R.A. hicrette 23 yaşlarında bahadır (cesur ve yiğit) bir delikanlı idi. R.Sav.in yanında hiç ayrılmayan en yakın ilahi ve şahsi sırlarını paylaştğı damadı –oğlu gibi- idi. R.SAV. öldürmek üzere Mekke’de Darunnedve denen (müşriklerin toplantı yeri)nde karar alındı. Her kabileden birkaç kişi gelecekler. R.SAV.in evini bir gece kuşatacaklar, el ele tutuşup hepsi birden R.SAV.in evinde öldürecekler. Suç ta bütün kabileler suça ortak olacaklar. Böylece anlaştılar. Hz. Allah cc. Cebrail vasıtası ile durumu R.SAV.e bildirdi. (Ne garip bir iştir ki Allah’ın resulünü öldürmek üzere karar veren hainlerin bütün altın, akça, kıymetli maden, eşyaları R.SAV.e koruması için emanet verilmişti. R.Sav. efendimiz kendisiin öldürmek isteyen düşmanların mallarını koruyordu. Çünkü düşmanın da olsa emanet kutsaldır.)
R.SAV. Hz. Ali’yi gece yatağına yatırdı. Yanındaki emanetleri Hz. Ali’ye sahiplerine verilmek üzere teslim etti. Allah’ın aslanı Haydır-ı kerrar 300 kişi bu evi çevirdi. Bunlar beni öldürür demedi. Çünkü Hz. Ali öleceğini de bilse R.SAV.in emrine asi olamazdı. Zira Hz. Allah, Hz. Muhammed SAV.e şu ayeti bildirmişti:
Enfal Suresi 30.ayet:
(Ey Muhammed SAV. Kafirler seni tutup bağlamak veya öldürmek veya seni yurdundan çıkarmak için tuzak kuruyorladı. Halbuki Allah cc. hazretleri de onlara tuzak kuruyordu. Allah tuzak kuranlrın en hayırlısıdır. Halbuki yüce Allah’a kimin gücü yeter. (Müşriklerin tuzaklarını başlarına geçirir.) Onlar seni göremezler. Biz azimüşşan onların önlerine arkalarına set çektik, gözlerini de perdeledik” buyurmuştu.
(SÜRECEK)